| Yani bu çeşit bir vazodan tamamıyla aynı iki tane yapması gerekiyordu. | TED | إذن هو عليه التوصل إلى مزهريتين متطابقتين تمامًا من هذا النوع. |
| Dolmakalem farkı göz önüne alınırsa, diğeriyle aynı gözüküyor. | Open Subtitles | مع الوضع فى الحسبان الإختلاف فى الحبر فالنسختين تبدوان متطابقتين |
| Tıpatıp aynı olsak da, bizi birbirimizden ayıran bu şeyler var. | Open Subtitles | .. مع اننا متطابقتين نحن نملك هذه الاشياء |
| İki inşaat alanından aynı rakamları alınmasının imkânı yok. | Open Subtitles | من المستحيل ان تحصل على نتيحتين متطابقتين من الموقعين. |
| Jethro, iki intihar asla birbirinin aynı olmaz. Ama benzerlikler, tesadüf olamayacak kadar fazla. | Open Subtitles | لا توجد عمليتا إنتحار متطابقتين يا (جيثرو)، لكنّ التشابهات هنا أكثر من مصادفة. |
| Pete, iki fotoğrafta da Judy'nin pozu aynı. | Open Subtitles | بيت)، صورة (جودي) متطابقتين في نفس الصورتين) |
| Yanaklarına sürdüğüne biraz benziyor. aynı renk. | Open Subtitles | وجنتيك ليستا متطابقتين |
| - aynı görünüyorlar. | Open Subtitles | 268)} .تبدوان متطابقتين - .أجل - |
| Bunlar birbirleriyle aynı. | Open Subtitles | هما متطابقتين |