| Bazı şeylerin yok olup tekrar meydana çıkmasını izlemek çok eğlenceli olacak. | Open Subtitles | سنحصل على متعة كبيرة لجعل أشياء تختفي وتظهر |
| Bunların hepsi oyuncak. Bu oyun çok eğlenceli. | Open Subtitles | كل هذه ألعاب و يوجد متعة كبيرة في هذه اللعب |
| Böyle davranman senin için çok eğlenceli olmalı, böyle yapmamalıydın | Open Subtitles | يجب أن يكون متعة كبيرة أن يعني بالنسبة لي ، يجب أن لا |
| Bazı insanlar ölümden büyük zevk ve başarı duyar. | Open Subtitles | بعض الناس يجدون متعة كبيرة في مشهد الموت |
| Beni acı çekerken görmek sana büyük zevk veriyor olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن مشاهدتي أعاني يمنحك متعة كبيرة. |
| Elbette hayır ama bundan aldığım zevk bir başka. | Open Subtitles | -أجل بالطبع لا لكن ذلك متعة كبيرة |
| Bu işi yapıyorum çünkü böylesine büyük bir siteyi işletmek çok eğlenceli. | Open Subtitles | أقوم بهذا لأنها متعة كبيرة لتشغيل موقع هائل |
| Sütununuzu okuyorum. çok eğlenceli. | Open Subtitles | اقرأ عمودك في الصحيفة، قراءته متعة كبيرة. |
| Bu akşam çok eğlenceli geçecek! | Open Subtitles | حسنا سوف تكون هناك متعة كبيرة الليلة |
| Bu şekilde büyümek çok eğlenceli olmuştur. | Open Subtitles | لابد أنها كانت متعة كبيرة ..... النشوء مع ذلك |
| çok eğlenceli bir şey. | Open Subtitles | هذا سيكون متعة كبيرة |
| Bu çok eğlenceli olacak! | Open Subtitles | هي ستكون متعة كبيرة |
| çok eğlenceli olacak. | Open Subtitles | مما يفترض أن يكون متعة كبيرة |
| çok eğlenceli. | Open Subtitles | إن هذه متعة كبيرة |
| çok eğlenceli olacak. | Open Subtitles | ستصبح متعة كبيرة |
| İkinizi dövmek çok eğlenceli değil. | Open Subtitles | ضربكما ليس متعة كبيرة |
| Çiftçileri haczetmekten büyük zevk duyan Marty isminde birini işe almış. | Open Subtitles | في 70 استأجر رجل اسمه مارتي الذي كان لديه متعة كبيرة في منع على المزارعين |
| Onları yoldan çıkarmaktan büyük zevk alıyor gibisin. | Open Subtitles | ... يبدو بأنك تحصل على متعة كبيرة هُنا فى إفساد هذا |
| Elbette hayır ama bundan aldığım zevk bir başka. | Open Subtitles | -أجل بالطبع لا لكن ذلك متعة كبيرة |