"متفاجأ" - Translation from Arabic to Turkish

• şaşırdım
• şaşırttı
• şaşırmadım
• şaşırdın
• şaşırmış
• şaşırmam

Oradan kaçmadığına şaşırdım.
أنا متفاجأ بأنكي لم تكوني تديري الأمر كله

Hâlâ bu iş üzerinde olmana şaşırdım.
أتعلمين، أنا متفاجأ أنكِ ما زلت في العمل

...ve satmaya karar vermeden önce bana gelmemene çok şaşırdım.
لقد كنت متفاجأ بأنك لم تأتي الي أولًا بعد ماقررتي بأن تبيعي

Vücudundaki onca haptan sonra, hayatına giren bütün erkekleri hatırlaman beni çok ama çok şaşırttı.
انا متفاجأ انكِ بامكانكِ تذكر جميع الاناس مع هذا الكم من الحبوب الذي تاخذيه

İki kişiyi öldürdüğün patlama dışında ki tüm patlamaları üstlenmene nedense hiç şaşırmadım.
لم انا لست متفاجأ انك تاخذ الفضل في كل التفجيرات ما عدا التفجير الوحيد الذي قتل فيه شخصان؟

Beni kız kardeşinin evinde değil de burada bulduğuna şaşırdın mı?
لابد أنك متفاجأ بأن تراني هنا يا سيد فيرارز ظننت أنني في بيت أختك

Beni gördüğüne şaşırmış gibisin tatlım.
يبدو أنك متفاجأ لرؤيتي يا عزيزي

Anne, bunca yolu Sheldon'ın doğum günü için tepmene şaşırdım.
أمي أني متفاجأ أنك قطعت كل هذه المسافة من أجل ميلاد شيلدون

- Bu kadar erken gelmene şaşırdım.
- انا متفاجأ - ابقي مؤخرتك قريبة مني ,ماذا تقصد؟

Sadece bu kadar beklemene şaşırdım.
انا متفاجأ انك استغرقتى هذه الفتره افترضت انك ستتصلين لان "ديفيد" مازال يخطط

Sana bir tane çakmadığına şaşırdım.
أنا متفاجأ أنه لم يدير وجهه لك

Bunları söylemene çok şaşırdım.
إننى متفاجأ بأنكِ تتحدثي هكذا ..

Hayır, sadece işe bu kadar çabuk dönmenize şaşırdım.
كلا، لكني... متفاجأ لرؤيتك قد عدت للعمل بهذه السرعة.

Bilmemene şaşırdım.
انا متفاجأ انك لم تكوني تعلمين ذلك

Bu önerin beni şaşırttı, Antoinette.
انا متفاجأ من هذا الاقتراح, انطوانيت

Bu filmi sevdiğini duymak şaşırttı beni.
أنا متفاجأ أن هذا فيلمكِ المفضل

Şunu söylemeliyim ki Bayan Wallace, bu kadar genç bir kadının, konferansın güvenliğinden sorumlu olması beni şaşırttı.
أنا يجب أَنْ أقول، آنسة (والاس) بأنني متفاجأ لرؤيتي أمرأة بهذا العمر مسؤولة عن حراسة هذه المؤتمر.

Senin gibi bir şampiyonun başkasının açıksözlülüğünden yararlanmak istemesine neden şaşırmadım acaba?
لمَ لست متفاجأ كبطل مثلك يود الإستفادة من إنفتاح شخص ما؟

Sizi burada görünce neden şaşırmadım acaba?
لماذا أنا لست متفاجأ أن أراك هنا؟

Sorun değil, ben pek şaşırmadım.
لقد فوجأت لأنني غير متفاجأ أبداً

- Sanırım tüccarları kızdırdık. - şaşırdın mı?
أعتقد أننا جعلنا التاجر غاضباً - هل أنت متفاجأ من هذا ؟

- Çok şaşırmış görünmüyorsunuz.
لا تبدو متفاجأ جداً بهذا

Bu olduğunda, katil kar etmeye başlarsa hiç şaşırmam.
عندماتعود،لن أكون متفاجأ إذا كان هدف القاتل هو الربح.