Rahmini doğuma hazırlamak için ikinci üç aylık dönemin başında başlayan aralıklı fiziksel kasılmalar yaşadın mı hiç? | Open Subtitles | لديك تقلصات بدنية متقطعة تبدأ في بداية الثلث الثاني |
Görünüşe göre onları aralıklı olarak boğuyor bıraktığında onlara sadece nefes alma şansı tanıyor. | Open Subtitles | يبدو انه يقوم بخنقهم على فترات متقطعة يسمح لهم بالتنفس عندما يريد |
Kendini aralıklarla ve karın ağrısı, polinöropati paranoya ve sanrılarla gösteren bir sendromumuz var. | Open Subtitles | لذا لدينا متلازمة متقطعة تأتي مع ألم بالمعدة اعتلال عصبي، وسوسة و أوهام |
Bugün Fuji'de aralıklarla yağacak sağanak yağmurun yanında sert rüzgarların ve dağdan gelebilecek yer yer sisin olması bekleniyor. | Open Subtitles | وقد تنبأت الأرصاد الجوية بسقوط أمطار غزيرة متقطعة... هنا في "فوجي" اليوم، مصاحبة لرياح قوية... وتكوين ضباب بشكل عرَضي |
Efendim, yüzeyde küçük, kesik bir bağlantı var. | Open Subtitles | سيدى لدى إشارة صغيرة متقطعة فوق سطح الماء |
Sonra da 8-0 naylon iplikle damar anastomozu yapıp kesintili dikiş atacağız. | Open Subtitles | وسنقوم بعمل مفاغرة الوعاء بخيط 8.0 نايلون وسنقوم بعمل غرز متقطعة بسيطة |
Kesintisiz bir güç kaynağı için etkisiz hale getirilmiş yazılım. | Open Subtitles | و برنامج للتحكم في مولدات الكهرباء الغير متقطعة |
- Ben Çinliyim. - Belli ki yanlış olmuş. Sanırım aralıklı olarak körlük geçirdiğini söyledi. | Open Subtitles | أنا من الصين .لكن , من الواضح , النوع الخطأ أعتقد أنه قال شيئا حول العمى على فترات متقطعة. ماذا ؟ |
Ağaçlara asılan, avın aralıklı fotoğraflarını çeken hareket sensörlü cihazlardan. | Open Subtitles | بأولئك الاجهزة الحساسة للحركة التي تعلق على الأشجار اخذ صور متقطعة |
Periferik nöropati, ateş, ve aralıklı paranoya. | Open Subtitles | اعتلال عصبي محيطي حمى ووساوس متقطعة |
aralıklı atakları olan 14 yaşında bir kız. | Open Subtitles | فتاة عمرها 14 عاما نوبات متقطعة |
aralıklı tutulmaları var. | TED | لديها كسوف على فترات متقطعة. |
Bütün fotoğraflar aralıklı aralıklı çekiliyor. | Open Subtitles | كل الصور كانت متقطعة |
Düzenli aralıklarla bulaşmış. | Open Subtitles | لطخات دم متقطعة |
Son birkaç yıldır aralıklarla. | Open Subtitles | متقطعة خلال أخر بضعة سنين. |
merak ediyorum." İşte bu, Sudhir'in konut bölgesinde yaşamaya başlaması ve aralıklarla 10 sene süren; crack evlerinde takıldığı, çete üyeleriyle hapse girdiği arabasının camlarının indirildiği, polisin evini bastığı bilgisayar ve disklerine el koyduğu ve aklınıza gelebilecek pek çok şeyin olduğu çete ile böyle güzel bir ilişkinin başlangıcıydı. | TED | وكانت هذه البداية لما أصبحت بعدئذ علاقة جميلة. مما جعل "سودير" يسكن معهم على فترات متقطعة على مدى ١٠ سنوات. تسكعه في بيوت "الكراك"، ذهابه إلى السجن مع العصابة، مما جعل زجاج سيارته يتكسر من فترة لأخرى، دخول الشرطة إلى بيته وسرقة أجهزة الكمبيوتر الخاصة به. كل شيء. |
Güç seviyeleri kapanmadan önce kesik kesikti. | Open Subtitles | كانت مستويات القدرة متقطعة قبل انغلاقها بثوان |
Neyse ki bu alarmlar genelde aralıksız sinyal yerine kesik kesik sinyal kullanır. | Open Subtitles | لحسن الحظ أجهزة الإنذار الكهربائية عادةً ما تستخدم نبضات متقطعة بدلاً من إشارة مستمرة |
Sonra da 8-0 naylon iplikle damar anastomozu yapip kesintili dikis atacagiz. | Open Subtitles | وسنقوم بعمل مفاغرة الوعاء بخيط 8.0 نايلون وسنقوم بعمل غرز متقطعة بسيطة |
kesintili dikiş atan tek doktor ben değilim. | Open Subtitles | لستُ الطبيب الوحيد الذي يقوم بخياطة غير متقطعة. |
Kesintisiz bir hayat. | Open Subtitles | قد عشتِ حياة متقطعة. |