"متماثل" - Translation from Arabic to Turkish

    • benzer
        
    • simetrik
        
    • asimetrik
        
    • yumurta
        
    • simetrisi
        
    benzer bir evrimi işaret ediyor. Ya da ortak bir atayı. Open Subtitles إنه يشير إلى تطور متماثل .. أو ربما كان لنا أسلاف مشتركين
    Çocukların her ikisi de bir zorlamaya, benzer bir fiziksel zorlamaya maruz bırakıldılar. Open Subtitles ومع ذلك، كان كلا الولديّن يخضعان لنظام، نظام بدني متماثل
    Size daha önce isimlendirilmemiş bu simetrik şekle kendi isminizi verme şansını tanıyacağım. TED سأعطيكم الحظ لتعطوا إسمكم إلى شكل متماثل جديد الذي لم يسمى من قبل.
    Başlangıçta kutunun üstündeki sayıyla kapak renginin simetrik bir uyum içinde olması gerektiğini anladıysanız yalnız değilsiniz. TED إن افترضت في البداية أن القواعد توحي ضمنًا بنسقٍ متماثل بين رقم الصندوق ولون الغطاء، فأنت لست الوحيد.
    Terörizme karşı daha modern ve asimetrik yöntemleri teşvik etmeliyiz. TED نحن بحاجه الى مزيد من التعزيز رد فعل حضاري و لا متماثل له.
    En büyük sorun şu ki, genelde asimetrik olarak dijital çağın cömertliğinden faydalanıyorlar. Varlık oluşumumuz mevcut ama artan sosyal eşitsizlik var. TED وعموماً، المشكلة الأكبر هي، أنهم خصّصوا سخاء العصر الرقمي على نحو غير متماثل: لدينا خلق ثروة، ولكن لدينا عدم مساواة اجتماعية متزايدة.
    Tek yumurta ikizi olmanın faydasını görüyoruz. Open Subtitles كوننا توأم متماثل يساعدنا في السباحة المتزامنة بالتأكيد.
    Senatopsi simetrisi ve böylesine güçlü ön çıkıntılar. Open Subtitles سينتوبسيد متماثل ومقدمة قوية
    Aynı anneden doğmalar ve genetik yapıları birbirine benzer. Open Subtitles ينحدرون من نفس البطن، فإنهم يمتلكون تركيب جيني متماثل.
    Her ne kadar benzer teknolojik öncüle dayansalar da her ırkın çok az farklı hiperuzay sürücüsü var. Open Subtitles -حسنا ، انظر على الرغم من انهم جميعا تم بناؤهم على أساس إلى حد ما متماثل فى المنطلق التكنولوجى كل جنس من الكائنات له محرك فائق من نوع مختلف قليلا
    benzer olduğu kesin de, Susan aynı olması imkansız. Open Subtitles .. "حسناً ، لا أشك أنه متماثل ، "سوزان ولكن من غير المحتمل أن يكون هو بعينه !
    Mümkün. benzer bir kemik yapısı var. Open Subtitles يمكن ذلك هيكل عظمي متماثل
    Her ikisi de benzer durumdalar. Open Subtitles ...انهما في وضع متماثل
    Arkada gördüğünüz ana giriş üstünde harika simetrik tasarımların olduğu sekiz kolona sahip. TED تحمل تملك البوابة التي ترونها في الخلفية ثمانية أعمدة، ذات تصميم متماثل و جميل.
    Bunlar simetrik bir şekle, başlangıçtaki gibi görünebilmesi için yapabileceğim şeylerdir. TED كل هذا يشكل ما يمكن أن أفعل بشكل متماثل حتى أجعله على نفس الهيئة قبل أن أبدأ بتحريكه.
    Aşağıdaki yöntem ise duvarların birleştiği, binanın simetrik yapılandırıldığı ve depreme dayanıklı olan "yığma yapı" yöntemi. TED الطريقة السفلى هي طريقة البناء الإحتوائي، حيث الحوائط مترابطة جيداً و البناء متماثل و سوف يصمد أمام الزلازل.
    Öyleyse zamanda simetrik olan temel prensiplerden zamanda asimetrik olan bir kanunu nasıl elde edebilirsiniz. Open Subtitles غير متماثل في الزمن من مبادىء أساسية متماثلة في عامل الزمن ؟
    Gündelikçiler, eklemleri için simetrik giysiler giymeliler. Open Subtitles . يجب أن يعاني العمال بأجرة اليوم الواحد من ضرر متماثل.
    30 santimlik asimetrik lastik sırtları var. Open Subtitles خاصة هذا الموديل، إنه 12 بوصة من سطح غير متماثل.
    Göz bebekleri asimetrik. Solunum yolunu açmalıyız. Open Subtitles بؤبؤ العينين غير متماثل علينا أن نقوم نفتح مجرى الهواء ؟
    - İki kardeşle çıkmışsın. - Tek yumurta ikizleriydi. Open Subtitles ـ واعدت شقيقتين ـ كُن توأم متماثل
    Senatopsi simetrisi ve böylesine güçlü ön çıkıntılar. Open Subtitles سينتوبسيد متماثل ومقدمة قوية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more