Öncelikle, resmi olarak hiçbir şekilde itham edilmediğinizi belirtmek isterim. | Open Subtitles | أريد أن أخبرك أنك لست رسمياً متهماً بأي شيء حالياً. |
İkimiz de itham edilme ihtimalimin düşük olduğunu düşünsek de... meseleyi tamamen ortadan kaldırmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | على الرغم من أن كل منا يعتقد أن هناك فرصة ضئيلة جداً لأكون متهماً لا يزال |
İşlemediği bir cinayet için suçlandı ve idama mahkum edildi. | TED | لقد كان متهماً في جريمة لم يرتكبها وقد حُكم عليه بالإعدام شنقاً. |
Beş hafta önce Edgar Roy altı insanın ölümüyle suçlandı. | Open Subtitles | من خمسة اسابيع , ادجار روى كان متهماً بجريمة قتل لستة رجال |
Çalıntı mal bulundurmak ile suçlanmış,ama avukatı onu kurtarmış. | Open Subtitles | متهماً لتلقيه لسرقة ملكية، لكن محاميه أخرجه منها |
Hiç hüküm giymemiş ama 1975'te Wailea Islahevi müdürüyken görevini kötüye kullanmakla suçlanmış. | Open Subtitles | إذاً, لم مداناً أبداً بأي جريمة, لكنه كان متهماً بجناية رسمية عن سوء سلوك قديماً في الـ75 عندما كان مأموراً |
Boris Glaskov üniversiteden arkadaşı Tolja Kovalenko'yu öldürmek ile suçlandı ama Tolja'nın cesedini hiç bulamadılar ve sonuçta Boris'i salmak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | السيد "بوريس جلاسكوف" كان متهماً بقتل صديق له في الجامعة اسمه "تولجا كوفالينكو" |
Boris Glaskov meslektaşını öldürmekle suçlandı. | Open Subtitles | السيد "بوريس جلاسكوف" كان متهماً بقتل صديقه |
Anladığım kadarıyla, kendisi uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanmış ve muhtemel cinayetle, şeyden önce... | Open Subtitles | ما فهمته هو أنه كان متهماً بتهريب المخدرات وبالقتل المحتمل قبل أن... |