Işık dalgalarını iki paralel kola bölüyor ve sonunda tekrar birleştiriyor. | TED | فهو يقوم بتقسيم موجات الضوء على طول ذراعين متوازيين وفي النهاية. |
İki paralel sokak arasında birbirleri ile yüzlerce metre hiç bağlantıları yok. | TED | وأيضا بين شارعين متوازيين غير موزودة بأي طريقة اتصال لمئات الأمتار. |
Ama bir şekilde, yakın zamana kadar, bunları iki paralel sistem olarak görme fikri öne sürülmemişti. | TED | ولكن ذلك لم يبرز إلا في وقت قريب جداً رؤيتهما كنظامين متوازيين |
Ne varsa orada, ona paralel gidelim. | Open Subtitles | و أجعلينا متوازيين مع ما سوف نجده بالداخل |
Ayrıca dirseklerinde, iki paralel ince kesik izi var. | Open Subtitles | وجد ايضا خطين متوازيين معلمين بسيط حول رسغيها |
Ortaklar şehirde farklı ama paralel yolları takip edecek, ipuçlarını takip edip yol boyunca iletişim kuracaklar. | Open Subtitles | سيأخذ الشريكان في الوقت نفسه مسارين مختلفين ولكن متوازيين عبر المدينة من خلال اتباع الأدلة |
İki paralel kolon, fakat veriler çok kötü zarar görmüş. | Open Subtitles | صفين متوازيين ولكن معظم البيانات تالفة |
"Uyanış"taki gibi iki paralel evrende yaşadığımı öğrenme... riskini göze alarak soruyorum, ...senin zaten balo için randevun yok muydu? | Open Subtitles | مع المخاطرة بإكتشاف أنني أعيش في عالمين متوازيين Awake مثل ذلك الرجل في مسلسل ألا تملك موعداً بالفعل إلى الحفل ؟ |
Bu nedir? paralel evrenler arası hareket. | Open Subtitles | الحركة بين عالمين متوازيين |
Bir paralel kablodan diğerine atlayan kıvılcımlar. | Open Subtitles | -حسنًا شرارات، تقفز بين سلكين متوازيين... |
Bir paralel kablodan diğerine atlayan kıvılcımlar. | Open Subtitles | -حسنًا شرارات، تقفز بين سلكين متوازيين... |
- ..evrenlerimizi paralel boyutlara ayırmış. | Open Subtitles | - وقسم كوننا إلى بُعدين متوازيين . |