Bu kadar mütevazı olma, evlat. Hepsi de senin çabanla oldu. | Open Subtitles | لا تكن متواضعًا يا بني أنت صاحب الجهد الأكبر |
mütevazı olamıyor, "Aşırı" mütevazı olmak zorunda. | Open Subtitles | ليس عليه أن يكون متواضعًا فقط, بل عليه أن يكون متواضعٌ للغاية. |
Bütün kahramanlıklarına rağmen karakteri gereği mütevazı kalarak bütün övgüleri Tanrısına adamıştır. Sürekli dua ediyordum zaten. | Open Subtitles | ومن عمله البطولي، مازال متواضعًا بشكل مميز بإعاطئه كل الفضل إلى ربه |
Şu geçen birkaç yıl beni mütevazileştirdi. | Open Subtitles | تلك السّنين القليلة الماضية جعلتْني متواضعًا. |
Şu geçen birkaç yıl beni mütevazileştirdi. | Open Subtitles | تلك السّنين القليلة الماضية جعلتْني متواضعًا. |
mütevazı olmalı ve "Bakın mükemmel araç yoktur" demeliyiz. | TED | وعليك أنّ تكون متواضعًا ونوعًا ما تقول، "انظر، لا توجد وسيلة مثالية." |
mütevazı olmak ve her zaman en iyi fikri bulma çabasında olmak -- işte dinlemek bu. | TED | أن تكون متواضعًا و تبحث وتقتنص دائمًا أفضل فكرة ممكنة... هذا ما يسمى الإصغاء. |
Tüm hayatın boyunca mütevazı olmak için çaba göster. | Open Subtitles | أتمنى أن تُكافح... في حياتكَ... لتكون متواضعًا. |
Ama üçüncü öğreneceğiniz şey, bu oldukça önemli, sizin konuşmamdan bunu çıkarmanızı istiyorum, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı ünvanı o kadar da mütevazı durmuyor, değil mi? | TED | لكن الشيء الثالث الذي يمكن أن نتعلمه، وهذا هو المهم حقاً، وهذه هي النقطة التي أريد أن أتركها لكم، هو أنّ اللقب، رئيس الولايات المتحدة الأمريكية، لا يبدو متواضعًا على الإطلاق في هذه الأيام، هل يبدو كذلك؟ |
Böyle mütevazı olma. | Open Subtitles | لا تكن متواضعًا. |
mütevazı görünüyorsun. | Open Subtitles | ـ لقد بدوت متواضعًا. |
Şu geçen birkaç yıl beni mütevazileştirdi. | Open Subtitles | تلك السّنين القليلة الماضية جعلتْني متواضعًا. |