Grympler yalnızdır. | Open Subtitles | (الغريمبز) متوحدون. |
Grympler yalnızdır. | Open Subtitles | (الغريمبز) متوحدون. |
Ancak kalbime dokunan ve ruhumu güçlendiren şey durumun böyle olmasına rağmen, sıradan görünmemelerine rağmen, bunun bir tek anlamı olabilir: onlar sıradışılar-- otistik ve sıradışı. | TED | لكن ما افرح فؤادي وقوى روحي هو انه ومع انه هذا هو الواقع وبالرغم من انهم لا ينظر اليهم كمألوفين فانه يعني شيئ واحد فقط انهم استثنائيون متوحدون واستثنائيون. |
otistik ya da değil, sahip olduğumuz farklılıklar -- Bu bize bahşedilmiş bir lütuf! Herkesin içinde var ve doğrusu, normal olma telaşı potansiyelimizi kurban edişimizdir. | TED | لانه سواء كنا متوحدون او لا الاختلافات التي نحملها هى عبارة عن هدية..اي واحد منا يمتلك شيئ مميزا داخله وبكل صدق البحث عن "الطبيعية" هي عبارة عن اهدار كبير للامكانيات |
İşte bu yüzden otistik çocukların bir çoğu DNA'larında büyük bir parçanın eksikliği yüzünden otistiktir. | TED | إذاً الكثير من الأطفال المصابين بالتوحد هم متوحدون فقط لأنهم فقدوا قطعة كبيرة من ال DNA . |