İlk başta kamyon veya TIR sanmış, ışıklar o kadar parlakmış ki. Öyle parlak turuncu ışıklar işte. | Open Subtitles | فى البداية ظن أنها شاحنة أو سيارة نقل لأن الضوء كان ساطع كبرتقالى متوهج |
Sonra parlak bir yüzük parmağından uçarak çıkmış ve uzaya gitmiş. | Open Subtitles | ثم خرج من إصبعه خاتم متوهج وطار إلى الفضاء. |
Daha büyük olan yıldızın atmosferi bir kara deliğin etrafında dönen ve onun içine çekilen parlak ve sıcak bir akresyon diskine doğru emiliyor. | Open Subtitles | الغلاف الجوي للنجم الأكبر صُرف إلى قرص متنامي ساخن و متوهج يدور و يتلولب في الثقب الأسود |
Doğrusu kara delikler kesinlikle kara değil ama ısınan radyasyonla parlıyor. | Open Subtitles | لذا، أن الثقوب السوداء ليست ،سوادء إطلاقاً، بالواقع .بل إنه إشعاع حراري متوهج |
Şu yüzüme bak, parlıyor. | Open Subtitles | انظري إلي وجهي إنه متوهج |
Yani şehirde bir yerde, cinayet zanlısı olan parlayan bir hırsızımız var. Aynen öyle. | Open Subtitles | إذاً في مكان ما بهذه البلدة لديها لص متوهج أو ربما قاتل |
Salak şapkalar takarız ve ağaçları, parlayan ışıklarla kaplarız ve hediyeleri, süslü kağıtlarla paketleriz ve bu, bizim için iyidir. | Open Subtitles | نرتدي قبّعات سخيفة وتغطية الأشجار بالأضواء اللامعة ولفّ الهدايا في ورقة متوهج هذا أمر حسن بالنسبة إلينا |
Her zaman çok parlak fikirleri vardı. | Open Subtitles | كانت تملك عقل متوهج باستمرار |
parlak bir kor her tarafa yayılır ve doldurur gözlerini | Open Subtitles | بريق متوهج ينتشر و يملأ |
Özür dilerim, ışık çok parlak. | Open Subtitles | أنا آسفة، الضوء متوهج جدا. |
Bu kıvılcım herhangi bir akkordan daha parlak. | Open Subtitles | الشرارة ألمع من أيّ شيئ متوهج |
Kırmızı Bat Mitzvah için fazla parlak. | Open Subtitles | الأحمر متوهج بعض الشيء لـ(بنت الوصية). |
Tamamen yeşil olarak parlıyor. | Open Subtitles | انه متوهج تَمَامًا أخضر زاهي. |
Oğlumuz Wesley parlıyor. | Open Subtitles | وإبننا (ويسلي) متوهج نوعاً ما |
Vay canına, parlıyor! | Open Subtitles | ! انه متوهج |
Sana parlayan bir kılıç ve tek açıklaması büyü olabilecek bir zırh gösteriyorum ve senin cevabın bu mu? | Open Subtitles | انا اريك سيف متوهج. وحلة من الدروع التي يمكن أن تكون إلا السحر، و وهذه هي الطريقة التي ترد علي بها؟ |
Ağır, yoğun, mavi, parlayan bir okyanus | Open Subtitles | انه ذو مدى كثيف, ثقيل متوهج ازرق |
Cevap ise aslında, pırıl pırıl parlayan bir peni. | Open Subtitles | الجواب هو , بنسٌ واحدٌ متوهج. |
Millet, parlayan bir teleskopumuz var. | Open Subtitles | لدينا منظار متوهج. |