Söz verdiğim gibi güvende. Norrington'la evlenecek, söz verdiği gibi sen de söz verdiğin gibi onun için öleceksin. | Open Subtitles | في أمان مثلما وعدت أنا وهي ستتزوج العميد مثلما وعدت هي |
Ben sadece Elio'ya yardım etmeye çalışıyorum tıpkı ablasına Söz verdiğim gibi. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول مساعدة "إيليو" مثلما وعدت شقيقته |
Hırsız var mı diye etrafı kolaçan etmek Söz verdiğim gibi Rapunzel'e göz kulak olmak falan. | Open Subtitles | تعلم،أجل أفحص القلعة بسبب الدخلاء وأواصل مراقبة"رابونزيل: مثلما وعدت |
Birinin ona gidip, söz verdiğin gibi düğüne odaklanmak yerine, küresel karışıklıklar ve kozmik radyasyon üzerine araştırmalar yaptığını söylemesi olur. | Open Subtitles | أن يخبرها شخص ما أنك كنت تحقق في الإضطرابات العالمية والإشعاع الكوني بدلا من أن تركز على الزفاف مثلما وعدت |
Ama kazanan ben oldum söz verdiğin gibi öldür şimdi kendini. | Open Subtitles | انا فزت, لذا مُت مثلما وعدت |
Söz verdiğim gibi, Kensington mücevherleri. | Open Subtitles | مثلما وعدت, مجوهرات كنزنجتون. |
Söz verdiğim gibi. | Open Subtitles | مثلما وعدت تماماً |
Tıpkı Söz verdiğim gibi acı çektireceğim sana. | Open Subtitles | سأجعلكَ تعاني مثلما وعدت |
Söz verdiğim gibi sana geri döndüm. | Open Subtitles | رجعت لك مثلما وعدت. |
Daha önce Söz verdiğim gibi. | Open Subtitles | مثلما وعدت |
Söz verdiğim gibi. | Open Subtitles | مثلما وعدت |
söz verdiğin gibi rehabilitasyona gidiyorsun. | Open Subtitles | سوف تذهب للتأهيل مثلما وعدت |
söz verdiğin gibi. | Open Subtitles | تماماً مثلما وعدت |