"مثلهُ" - Translation from Arabic to Turkish

• onun gibi

James sihre sadece onun gibi bir ressamın hükmedebileceğini söylemişti.
جيمس قال أن هذا السحر لا يُمكن إرتياده إلا من قبل رسام مثلهُ

Ama onun gibi davranmaya başlayacaksan bir bıyık taksan iyi olur çünkü saçmalamaya başlıyorsun! - Gale!
لكن ان بدأتِ التصرف مثلهُ فيجب عليكِ وضع شارب لانكِ تبدين سخيفه

Ağabeyin, aşırı doz aldığı gece onun gibi olmayacağına söz vermeni istediğinde bunu kastetmişti.
الذي أرادهُ لكَ أخيكَ عندما قطع لكَ وعداً في اليوم قبل أن يأخذ جرعة زائدة بأنكَ لن تكون مثلهُ

Sadece onun gibi birinin, senin gibi biri kadar iyi olmasını istemiyorsun.
لكنكِ لا تريدين أن شخصاً مثلهُ أن يكون جيداُ مثلكِ

Tüm düsmanlarımız, onun gibi olabilirmiki Colonel.
لكان كلُّ أعدائُنا سيكونوا مثلهُ أيُّها العقيد

Brooke ölürse, senin sonun da onun gibi iğneyle ölüm cezası olur.
إذا ماتت، ستنتهي بإبرة في ذراعك مثلهُ تمامًا

Tıpkı onun gibi olmak ve yaptığı her şeyi yapmak isterdim.
أردتُ أن أكون مثلهُ فقط وأن أفعل كل مايفعله

Peki neden onun gibi birisi bunu yapar ki?
إذاً، فلم شخصٌ مثلهُ يفعل ذلك؟

Fakat ben de onun gibi düşünebiliyorum.
لكنّي أستطيع التفكير مثلهُ بطريقة ما.

Ve onun gibi olmak isterdim. Biliyor musun?
وأنا أردت أن أكون مثلهُ

Ben de onun gibi bir gladyatörüm.
أنا مُحارب مثلهُ تماماً.

Ben onun gibi bir sporcuyum.
أنا رياضية، مثلهُ

- Aynı onun gibi oluruz. - Hayır.
نحنُ فقط مثلهُ لا

Fakat kimse onun gibi giriş yapamaz.
حيث لا أحد يدخل مثلهُ!

onun gibi olmak istemiyorum.
-ولا أريدُ أن أكون مثلهُ .

Tıpkı onun gibi konuşuyorsun.
-تتحدّثُ مثلهُ تماما .

Ben onun gibi değilim.
أنا لستُ مثلهُ