İtalyanların lastiği icad ettikleri gün gibi. | Open Subtitles | مثل اليوم الذي اكتشف فيه الإيطاليون المطاط |
Aslında her günün ilk gün gibi olmasını istiyorum. | Open Subtitles | بالضبط أريد كلّ يوم ان يكون مثل اليوم الاول |
Bu durumda, böyle bir yaşam tarzı Bugün gibi bir günün yarın gibi bir yarının hiçbir zaman olmayacağını düşündürdü bana. | Open Subtitles | الآن , وبهذه الطريقة .. انعدم الأمل ولم يتشجع أي يوم مثل اليوم , كأي وقت مضى .. |
Bugün gibi güzel günler gittikçe, hiçliğe kadar azalıyor. | Open Subtitles | والأيامالجيدة... مثل اليوم ... ستتهاوىإلىلا شئ ... |
Mesela bugün sıvı sabunları, klozet kağıdı taleplerini doldurdum. | Open Subtitles | ببساطة أنا حارس مخزن مثل اليوم, لبيت رغبات أوراق الحمام الصابون السائل, أغطيه للمراحيض |
Mesela bugün geçen haftadaki bazı konularla başladık. | Open Subtitles | مثل اليوم بدأنا بقضايا من الاسبوع الماضي |
Yeter ki nerede arayacağımızı bilelim. Yüz milyon yıl önce de bugünkü gibi sivrisinekler vardı. | Open Subtitles | منذ 100 مليون سنة كان هناك البعوض تماما مثل اليوم |
Seninle, bunun gibi bir öğleden sonra hiç takılmamıştık. | Open Subtitles | لم أخرج أبداً معكِ بعد الظهيرة مثل اليوم |
Tabiki çoğu insan, aynen bugün olduğu gibi, sadece bazen merak etti, normalde yaptığı gibi "herneyse" diyerek avunmaktan farklı olarak. | TED | إن معظم الناس يتساءلون بالمناسبات فقط، مثل اليوم ليأخذو قسطاً من الراحة من أي شيئ عادة ما يشغلهم |
Babamla beraber mahkemeye çıktığımız gün gibi. | Open Subtitles | مثل اليوم الذي انا وأبي تصالحنا خارج المحكمة |
Evet, tıpkı şu lastikleri icat ettikleri gün gibi. Onlardan kullanmayı dene. | Open Subtitles | أجل ، مثل اليوم الذي اخترعوا فيه المطاط حاولي أن تستخدميه |
İlk doğduğun gün gibi seni temizlerler. | Open Subtitles | وسوف ينظفانك مثل اليوم الذي ولدت به .. لإنك |
- Sen de tıpkı gittiğim gün gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | -وأنت تنظرى بالضبط مثل اليوم الذى غادرت به |
o güzel, eğlenceli ve zekası gün gibi ortada. | Open Subtitles | ومضحكة وإنها ذكية مثل اليوم الواسع |
Bugün gibi, hepsi suya girdiler. | Open Subtitles | مثل اليوم , كلهم ذهبوا في الماء |
Bu kış, Bugün gibi, | Open Subtitles | هذا الشتاء ، مثل اليوم |
Ama yarın aynen Bugün gibi olacak. | Open Subtitles | و لكن الغد سيكون مثل اليوم |
Bugün gibi . | Open Subtitles | مثل اليوم. |
Mesela bugün etrafımda göğüsler uçuşuyor gibiydi. | Open Subtitles | مثل اليوم, كان حولي كل تلك الفتيات حلي |
Mesela bugün. | Open Subtitles | مثل اليوم |
Mesela bugün... - Bana dokundun. | Open Subtitles | مثل اليوم في اوه ! |
Önce parasını al sonra bugünkü gibi ihtiyaç duyduğunda başka bir şey yapıyor olsun. | Open Subtitles | يأخذون أموالكم وبعدها حين تحتاج رجلا مثل اليوم تجدونه يفعل شيء اخر |
Tıpkı bugünkü gibi her zaman şaşıracaksın etkileneceksin. | Open Subtitles | ، لذا مثل اليوم أنا سأفاجئكِ ، وأؤثر بكِ ، وأجعلكِ تعيشين بسعادة |
Eğer 'bugün kendime oral seks yaptıracağım' gibi bir planın olursa, | Open Subtitles | اذا كان لديك خطة مثل اليوم ساحصل على صفقة |
Hayır, demek istediğim o zamandan beri, bugün olduğu gibi yanıyordu. | Open Subtitles | كلا، قصدي وكأنه إحترق مؤخراً، مثل اليوم |