Metan ile yavaşça şişmeye başlardı tıpkı bir Balon gibi. | Open Subtitles | فإنه يبدأ ببطء التضخم مع غاز الميثان، مثل، مثل بالون. |
Balon gibi patlayıp durunca nefes alması için boğazında bir delik açtıkları küçük Wendy'nin aksine Stephie'nin hayatından büyük zevk almasını istediğini biliyoruz. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنك خططت لتستمتع بهذا لكن هذا كان مثل بالون و كانت لن تستطيع التنفس |
Oysa kalkmış, mememi Balon gibi sıkıyor. Onu perişan edeceğim. | Open Subtitles | إنه للتو عَصرَ ثديي مثل بالون حسنا، سَأَذْهبُ لتوبيخه. |
"Havaya yükselen balon misali." "Engel olamaz kimseler budur hali." | Open Subtitles | "مثل بالون الهواء الساخن، ترتفع" |
"Havaya yükselen balon misali." "Engel olamaz kimseler budur hali." | Open Subtitles | "مثل بالون الهواء الساخن، ترتفع" |
Balon gibi, Balon gibi sönüyor, bu gönül hep biçare. | Open Subtitles | "قلبي المسكين الأحمق يرفف في السماء مثل بالون طائر" |
Sonra da kocaman kırmızı bir Balon gibi şişerler anasını satayım! Kesin şunu! | Open Subtitles | ثم سينتفخون مثل بالون أحمر كبير توقفوا! |
Yemek zorundayım, yoksa bir Balon gibi şişerim. | Open Subtitles | -يجب أن آكل طعام الأرانب هذا -فإن لم أفعل سأنفجر مثل بالون طقس ! |
Büyük bir Balon gibi bir şey. | Open Subtitles | انها مثل بالون كبير |
- Onu Balon gibi bükelim. | Open Subtitles | لفّوه مثل بالون. |