Denizin açıklarına doğru son kez beraber yüzüşümüzdü Her zamanki gibi attığımız her kulacı kıyıya dönmek için tekrar atmak zorunda kalacağımızı bilerek. | Open Subtitles | لقد كانت آخر مرة نسبح فيها معاً و في منتصف البحر المفتوح و مثل كل مرة, نحنُ نعرف قدرات بعض حتى خط الأُفق |
Los Angeles'a döndüğümüzde annene, Her zamanki gibi yine beni kurtardığını söylemelisin ve sonra da geri döneriz. | Open Subtitles | عندما نرجع الى لوس انجلوس يجب ان تقول لأمك انك أنقذتني مرة اخرى،تماما مثل كل مرة |
Parlamento'ya bu delillerle gittiğimizde anlayış gösterilecek, endişe duyulacak ama Her zamanki gibi değişen bir şey olmayacak. | Open Subtitles | إذا ذهبنا إلى البرلمان بهذا الدليل سيكون هناك تعاطف وسيكون هناك قلق لكنه سيكون مثل كل مرة |
Kafana darbe aldın ben de Her zamanki gibi gelip seni kurtardım. | Open Subtitles | أنت تلقيت ضربة على رأسك وأنا أتيت وأنقذتك مثل كل مرة |
Her zamanki gibi rastgele bir konuda görüşün var ben de rastgele düşünceler dünyana girmiş bulunuyorum. | Open Subtitles | مثل ماذا ؟ مثل كل مرة لديك فيها فكرة عشوائية علي أن أدخل الى كرفان تفكيرك العشوائي |
Her zaman gittiği gibi gitti. Her zamanki gibi. | Open Subtitles | رحلت إلى مكانها المعتاد مثل كل مرة |
Her zamanki gibi üçe böleceğiz. | Open Subtitles | سنقسمه إلى ثلاث حصص مثل كل مرة. |
Evet, Her zamanki gibi. Al. | Open Subtitles | حسناً,مثل كل مرة |
Her zamanki gibi. | Open Subtitles | مثل كل مرة ... . |