"مثل هذه الاشياء" - Translation from Arabic to Turkish

• böyle şeyler
• bu tür şeyler
• Bu tür şeyleri
• böyle bir şey

Bir daha asla böyle şeyler söylememelisin.
لا يجب عليك أبدا أن تقول مثل هذه الاشياء

İnsanlar böyle şeyler yaptıkları için belediye başkanı tarafından ödüllendirilirler
تتلقى الناس الجوائز من المايور لفعلهم مثل هذه الاشياء سيكون علىّ ان اشارك شبح فى جائزتى هو أخبرنى اخبرينى.

And olsun ki, bugünden itibaren komuta bende olduğu sürece, böyle şeyler tekrarlanmayacak!
ومنذ ذلك اليوم انا ااتعهد ان مثل هذه الاشياء لن تحدث ثانيه

Ben bir oyun tasarımcısıyım, bu yüzden bu tür şeyler evimde fazlaca var.
بما انني مصممه العاب, لدي مثل هذه الاشياء في كل مكان في المنزل

Bu tür şeyleri konuşmakta kimin iyi olduğunu biliyor musun?
اتعلم من الجيد التحدث في مثل هذه الاشياء .. ؟

Şimdi, Antonio, onun böyle bir şey söyleyecek hiç kimsesi yok.
الآن، أنطونيو، ليس عنده اي احد ليتكلم معه في مثل هذه الاشياء

böyle şeyler yapmak kendimi iyi hissetmemi sağlıyor.
بعمل مثل هذه الاشياء تجعلني اشعر بالسرور

Bu... İnsanlar gerçekten böyle şeyler yapıyorlar mıymış, Mannu?
هل حقيقة الناس تفعل مثل هذه الاشياء,مونا؟

Ama ne zaman sana böyle şeyler söylesem sanki sana ikincilik ödülü vermişim gibi tepki veriyorsun ama öyle değil.
ولكن عندما أقول لك مثل هذه الاشياء انت تتصرف وكأني أقوم بمكافئتك بشيء كجائزة الوصيف

Bana annemi anımsattın. O da hep böyle şeyler hayal ederdi.
تذكرني بأمي لانها كانت تعاني من تخيل مثل هذه الاشياء

Bir sorun yaşadık. Geçen yıllarda insanlar böyle şeyler istediği zaman kamptan 40 kilometre ötede bir yere giderlerdi.
في سنوات مضت كان الناس يذهبون الى بيت على بعد عشرون ميلاً ليحصلوا على مثل هذه الاشياء

Ama böyle şeyler şehirlerde olur, değil mi?
لاكن مثل هذه الاشياء تحدث في المدينة,اليس كذلك؟

Sizin böyle şeyler yapabileceğinizi düşündüm. Param var.
انا اعتقد بانكم قادرين على عمل مثل هذه الاشياء انا لدي المال

Adım Harry Fox, dört ay önce böyle şeyler bilmezdim.
أسمي هاري فوكس وقبل اربعة أشهر كنت لا أعرف مثل هذه الاشياء

bu tür şeyler söylemek zor çünkü benim tarzım değil, ama kendimden kurtulup, başka biri olabilseydim, sen olmak isterdim.
عندما يرى الناس الاخرون هذا فانهم يحترمونى ولكن من الصعب على ان اقول لك مثل هذه الاشياء لانها ليست طريقتى

Kısa süre sonra, bu tür şeyler yapmayı bıraktım.
وبعد ذلك بمده قصيره, توقفت عن فعل مثل هذه الاشياء.

Artık evlisin, bu tür şeyler için endişelenmene gerek yok.
Nowyou وأبوس]؛ إعادة الزواج، دون لكم وأبوس]؛ ر داعي للقلق حول مثل هذه الاشياء.

Kendilerini evlerinde hissediyorlar, Belki anneleri... Bu tür şeyleri hoş karşılamıyordu.
يجعلهم يشعرون انهم في بيوتهم لأن ربما أمهاتهم لا يقدرون مثل هذه الاشياء

Bu tür şeyleri sık sık yapmadığımı biliyorsun.
فلم يعد يُتاح لنا أن نفعل مثل هذه الاشياء كثيراً

- Bu tür şeyleri söylemeyi beceremiyorum.
انت تعلم كيف هي هذه الامور بين الاباء والابناء! يواجهون صعوبه في قول مثل هذه الاشياء.

İlk defa böyle bir şey başıma geliyor.
هذه المرة الأولى التي أواجه مثل هذه الاشياء