Seni seviyorum, sadece yakut ya da gül gibi olduğun için değil.. | Open Subtitles | انا لاأحبك لو أن أنتي كنتي مثل وردة مملحة أو حجر |
İnanıyorum ki güzel dulumuz Sibley zaman tanırsam bana kendisini bir gül gibi açacaktır. | Open Subtitles | على الرغم من أنني أعتقد أرملة جميلة سيبلي، وقت معين، وسوف تفتح نفسها عن طيب خاطر بالنسبة لي، مثل وردة. |
Aşkımız bir kırmızı gül gibi. | Open Subtitles | حبنا مثل وردة حمراء داكنة |
Aşkımız bir kırmızı gül gibi. | Open Subtitles | حبّنا مثل وردة حمراء حمراء. |
Zehrin içine batırılmış bir gül gibi. | Open Subtitles | انها مثل وردة مغموسة في سم. |
Bir kız gördüm ve onu tıpkı bir gül gibi gördüm. | Open Subtitles | "... رأيت فتاة و شعرت" "مثل وردة جميلة" |
Mayıs ayındaki bir gül gibi, | Open Subtitles | مثل وردة مايو |