"Uyuyor musun?" demekten daha ilginç bir soru olacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدتُ أنه سؤال مثيرٌ للاهتمام أكثر من "هل أنت نائم؟". |
Gerçekten çok ilginç bir kitap. | Open Subtitles | إن هذا في الحقية كتابٌ مثيرٌ للاهتمام. |
Çok ilginç kelime seçimleri bunlar. Yaptığını özetler nitelikte. | Open Subtitles | اختياركِ لهذه الكلمة مثيرٌ للاهتمام بما أنّكِ سبق وفعلتِ ذلك |
Enteresan. | Open Subtitles | إنه عرضٌ مثيرٌ للاهتمام |
(Kahkaha) Ve aslında ilginç olan şey para değil. | TED | (ضحك) ان المال ليس مثيرٌ للاهتمام في الحقيقة |
Oldukça ilginç bir çalışma, değil mi? | Open Subtitles | نعم إنه مثيرٌ للاهتمام, أليس كذلك؟ |
Bu çok ilginç bir teklif. | Open Subtitles | عرضٌ مثيرٌ للاهتمام |
İlginç bir isim. | Open Subtitles | هذا اسمٌ مثيرٌ للاهتمام. |
İlginç bir direkmiş. | Open Subtitles | عمودٌ مثيرٌ للاهتمام |
Bilhassa ilginç bir şey oldu mu? | Open Subtitles | هل حدث شيءٌ مثيرٌ للاهتمام ؟ |
Çünkü... bence sen Çok ilginç birisin. | Open Subtitles | لأنني... أظن أنكَ شخصٌ مثيرٌ للاهتمام |
Çok ilginç. | Open Subtitles | مثيرٌ للاهتمام. |
Çok ilginç. | Open Subtitles | هذا مثيرٌ للاهتمام! |
- Enteresan. | Open Subtitles | . مثيرٌ للاهتمام |
- Enteresan. | Open Subtitles | مثيرٌ للاهتمام |
sordu. Ve burada ilginç olan şey: mesele para veya C++'da çok iyi olmak değil, ki kabul ediyorum, bunlar harika hünerler. | TED | وما هو مثيرٌ للاهتمام ما سترونه هنا: إنه ليس بشأن المال أو كونكم جيدين بلغة البرمجة سي بلس بلس/ (++C)، مع أنها مهارات رائعة لتكون لديكم، لا بدّ لي من الاعتراف بذلك، |