Burada oturup psikolojik bir patlama yaşamayı beklerken bana bakıcılık etmek çok zor bir şey değil yani. | Open Subtitles | أتعلم، مجالستي وأنا منتظرٌ إندلاع شقّي المُختل لا تتطلّب جهدًا كبيرًا. |
Genelde bakıcılık ve çamaşır işi. | Open Subtitles | الأمر في الأغلب حول مجالستي للصغيرة والغسيل |
Eğer sen gece bana bakıcılık yapacak kadar aşama kaydettiysen o zaman ben de korku filmi izleyecek kadar büyümüşüm demektir. | Open Subtitles | أن بستطاعتك مجالستي في الليل , إذن أنا أتقلت إلى مرحلة السهر و مشهادة الفيلم المرعب . |
Bana dadılık yapmak, kontrol etmek, alkol testi yapmak değil işin. | Open Subtitles | .. مجالستي . ومراقبتي وإخضاعي لفحص التنفس ليست وظيفتك |
Clark'ın bana dadılık yapmanı istediğini gizlemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس من الضروري إخفاء طلب (كلارك) منك مجالستي |
Harikasın ama sonsuza dek bana bakıcılık yapamazsın. | Open Subtitles | أنتِرائعة،لكنكِ... لا تستطيعن مجالستي للأبد |
- Silahım sende. Sürekli bana bakıcılık yapamazsın. | Open Subtitles | أنت تمتلك سلاحي ولا يمكنك مجالستي للأبد |
Bana bakıcılık yapmanız gerekmiyor. | Open Subtitles | أنت وبروك ليس عليكم مجالستي |