"مجاورة" - Translation from Arabic to Turkish

    • komşu
        
    • bitişik
        
    • yan
        
    • yanındaki
        
    • yakındaki
        
    • hemen yanında
        
    Alpha Centauri'ye varıyoruz. O en yakın komşu yıldızımız ve gezegen kayboldu. TED نحن على ألفا سانتوري، أقرب شمس مجاورة لنا، الكوكب قد اختفى.
    komşu kabile Redones, köylerini işgal ediyor ve bu sonbaharda iki kez güpegündüz sığır çalıyorlar. TED الريدونس قبيلة مجاورة داهمت قريتهم وسرقت الماشية في وضح النهار مرتين هذا الخريف
    Beklediğimiz üzere, birçok şey komşu Karayip ülkelerinden, ama bazıları dünyanın her yerinden. TED ليس من المفاجئ أن تكون الكثير من الأشياء تأتي من بلدان كاريبية مجاورة لكن الأشياء من كل مكان
    Bu uçağın iniş takımı doğrudan motora bitişik, değil mi? Open Subtitles عجلات الهبوط في هذه الطائرة مجاورة بشكل مباشر للمحرك، صحيح؟
    Ve Matabolara? Onlar yan odaya götürüldü. Open Subtitles لقد نُقلوا إلى غرفةٍ مجاورة مباشرةً خارج المنطقة الرئيسية
    Verdiğin ipucunu izleyince, Curtis, terminalin yanındaki bir hangarda çok az miktarda izine rastladı. Open Subtitles كيف عرفت هذا ؟ باتّباعنا لدليلك تمكّن كيرتس من إكتشاف كميات يمكن تعقبها فى حظيرة طائرات مجاورة للصالة
    Öldüklerinde de, yakındaki genç hücreler tarafından, boyalarıyla beraber yutulurlar; dolayısıyla boya olduğu yerde kalır. TED وعندما تموت تبتلعها مع حبرها خلايا فتية مجاورة لها لذلك يبقى الحبر مكانه.
    Yuvanın nüfusu azalır ve sonunda komşu bir koloni tarafından ele geçirilir. TED يتضاءل عدد سكان الخلية، وفي النهاية، تستحوذ عليها مستعمرة مجاورة.
    O zamana kadar, suçlamalar Salem'in ötesine komşu topluluklara yayılmaya başlamıştı ve en güçlü figürler bile hedef olmuşlardı. TED في هذه الأثناء، انتشرت الاتهامات لتطال مجتمعات مجاورة متجاوزة ساليم، واستهدفت حتى الشخصيات الأقوى.
    Başka bir diktatör yönetimle birleşti ve Sovyetler Birliği'ne zarar verme olasılığı olmayacak kadar küçük bir komşu ülkeyi işgal etti. Open Subtitles وقاما بغزو دولة مجاورة متناهية الصغر لا يمكن أن تتسبب بأي ضرر ممكن للإتحاد السوفيتي
    Prenses bir başka erkeğe sözlenmişti, komşu krallıktan güçlü bir şeyh idi. Open Subtitles لقد كانت مخطوبة لرجل اخر شيخ مهم فى مملكة مجاورة
    Uydumuz yön değiştirdiğinde komşu eyaletleri ya da kıtaları daha geniş olarak inceleyebiliyoruz. Open Subtitles الآن و بإعادة توجيه أقمارنا الإصطناعية سنتمكّن من توسيع مدى البحث لولايات مجاورة و قارّاتٍ أخرى
    Dün komşu köyde ki bir evin bodrumunda iki varil buldum. Open Subtitles وجده في الأمس في الطابق السفلي من قرية مجاورة
    Mahalledeki camide komşu köyden birini görmek normal artık. Open Subtitles لذا من المحتمل أن ترى شخص من قرية مجاورة في مسجد محلي
    Bir komşu kızı varsa muhtemelen onu tek taraflı olarak seversin. Open Subtitles إذا كانت هناك فتاة مجاورة لربّما تحبّها بشكل غير متبادل.
    Yüksek müsaadenizle, köy halkı yararına bir çeşme ve ona bitişik bir han yaptırmayı düşünüyorum. Open Subtitles بإذنك الرحيم، أنا كنت أفكّر ببناء بئر ماء مع حانة مسافرين مجاورة له لمنفعة ناس القرية
    "Merhaba Bay Armstrong. Ben Tahoe Kristal Göl Oteli görevlisi. Mesajınızı aldık ve rezervasyonunuzu bitişik odalardan ayrı tekli odalara çevirmekten mutluluk duyarız." Open Subtitles مرحبا سيد أرمسترونج هذا البواب في منتجع تاهو الكرستالي تلقينا رسالتك ونحن سعداء لتغيير حجزك من غرف مجاورة إلى فردية منفصلة غيرت الحجز؟
    Personel müdürünü seni yan hücreme almaya ikna ettiğim an son kullanma tarihiyle damgalandın. Open Subtitles اللحظة التي أقنعت فيها رئيس الأركان بوضعك في زنزانة مجاورة لي،تم طبعك بتاريخ إنتهاء
    Personel müdürünü seni yan hücreme almaya ikna ettiğim an son kullanma tarihiyle damgalandın. Open Subtitles اللحظة التي أقنعت فيها رئيس الأركان بوضعك في زنزانة مجاورة لي،تم طبعك بتاريخ إنتهاء
    Conejo, Malamedre'nin hücresinin yanındaki hücrede kalıyor. Open Subtitles (الكونيخو) سجين كان في زنزانة مجاورة لـ(ملمدري)
    Kalacağınız yer şapelin yanındaki küçük oda. Open Subtitles انها غرفة صغيرة مجاورة للدير
    Saatler içinde, işgalciler kraliçemizin tüm yavru kaynağını yakındaki en büyük yuvaya götürmüş olur ve kraliçenin hayatta kalan kızları onu terk eder. TED في غصون ساعات، ينقل المُغيرون كامل مخزون حضنة الملكة إلى أكبر خلية مجاورة وتهجر بنات الملكة الناجيات أمهن.
    Odam onunkinin hemen yanında. Open Subtitles إن غرفتي مجاورة لغرفته تماماً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more