Ancak, buna benzeyen bazı bölgelere baktığınız zaman, yıldızlardan daha fazla sayıda galaksi göreceksiniz ki bu bir tür muamma. | TED | ولكن عندما تنظرون الى بعض هذه المناطق مثل هذا، سترون مجرات أكثر من نجوم، وهذا أمر محير الى حد ما. |
Ve sonra bu dalgalanmaları galaksilere ve galaksi kümelerine ve benzeri yapılara dönüştürecek bir yola ihtiyacımız oldu. | TED | وبطريقة أو أخرى نحتاج الى تحويل هذه التغيرات الى مجرات وكتل من المجرات وهذا النوع من البناء القادر على الاستمرار. |
Hoag türü galaksilerde dış halkanın oluşumunu açıklarken bir hayli zorlanıyorduk. | TED | كان من الصعب جدًا أن نفسر مصدر الحلقة الخارجية في مجرات هوغ، |
Işığı büker, ışığı farklı bir fiziksel etkiyle büker, ama net sonuç şudur ki önlerinde karanlık madde olduğunda farklı galaksilerin görüntüleri saptırılmış(bozuk) görünür. | Open Subtitles | إنها تطوي الضوء خلال تأثير فيزيائي مختلف ولكن النتيجة الكلية مشابهة حيث أنه هذه الصور من مجرات بعيدة جدا تظهر مشوهة |
Bu garip şekiller, bu kavisler esasen çok uzak galaksiler, ve bu galaksilerden gelen ışık bu sarı damlaların yakınından geçmek zorunda, bunlar ön plandaki galaksiler. | Open Subtitles | هذه الأشكال الغريبة هذه الأقواس في الحقيقة في مجرات بعيدة والضوء القادم من هذه المجرات |
Bütün galaksilerdeki en kurnaz hilebazı oyuna getirdin. | Open Subtitles | انت من خدع المحتال الأكثر دهاء بين مجرات |
Bu, gökada kümelerinden birinin resmi. | TED | حسنا، هذه صورة لعنقود مجرات معيّن. |
Orion'ın kemerinde galaksi yoktur. | Open Subtitles | يا مبتدئ, لا توجد مجرات على حزام أورايون. |
Bütün sarı lekeler, bize oldukça yakın olan galaksi grupları. | Open Subtitles | كل الفقاقيع الصفراء كما نرى هي مجرات في مجموعة والتي هي قريبة منا نوعا ما |
Ve evrende dünyadaki kum tanelerinden fazla galaksi bulunur. | Open Subtitles | وهناك مجرات في الفضاء أكثر من حبات الرمل على الأرض |
Kozmik sisin sıklaştığı yerler galaksi formlarıdır. | Open Subtitles | وحيث كثافته تزداد حيث هناك مجرات |
Örneğin gamma ışını ışığı, bize uzak galaksilerde meydana gelen ve başka türlü göremeyeceğimiz gizemli patlamaları gösterir. | Open Subtitles | في ضوء أشعة جاما مثلاً نستطيع أن نرى إنفجارات غامضة في مجرات بعيدة و التي كنا سنفوتها بطريقة أخرى |
Örneğin gamma ışını ışığı, bize uzak galaksilerde meydana gelen ve başka türlü göremeyeceğimiz gizemli patlamaları gösterir. | Open Subtitles | في أشعة جاما مثلاً، نرى إنفجارات غامضة في مجرات بعيدة والتي لن نراها بغير ذلك |
Onları büyük teleskoplarla gözlemlenebilir evreninin kıyısının dışında çok uzaktaki galaksilerde görebiliriz. | Open Subtitles | بمناظير كبيرة يُمكننا رؤيتهم في مجرات بعيدةً جداً خارجاً بإتجاه حافة الكون المنظور. |
Ve onların uzayı eğmelerinden dolayı, uzak galaksilerin ışık yolları da eğilir, onların görüntülerini bozarlar ve ve bu dairesel desenler gibi görünürler. | Open Subtitles | والتي هي مجرات قريبة ولأن الفضاء قد انطوى فقد انطوى الضوء معها من هذه المجرات البعيدة |
Astronomlar galaksilerin dağınık yıldız kümeleri halinden bugün gördüğümüz düzgün yapılarına nasıl dönüştüğünü görebiliyorlar. | Open Subtitles | كيف كانت بالمقارنه مع مجرات اليوم المعاصر ؟ كيف نشأت ؟ علماء الفلك يراقبون طريقه تطور المجرات |
Örnek olarak her ne kadar, spiral bir salyangoz gibi spiral galaksilerin de olabileceğini düşünmek güzel olsa da kendimize "Peki bu şekil neden gökyüzünde olsun ki?" sorusunu sormalıyız. | Open Subtitles | وبما أنها فكرة جيدة لأن تتخيل هذا الحلزون وشكله اللولبي على سبيل المثال وأنت تعرف أن هنالك مجرات حلزونية |
galaksilerden oluşan Saç Kümesi üzerinde çalışırken galaksilerin hareket etme biçiminde tuhaf bir şey fark etti. | Open Subtitles | حينَ كان يدرس تجمع مجرات الهلبة لاحظَ شيئاً غريباً في طريقة تحركها. |
- Clark, bu adamlar sıradan meteor ucubeleri değiller. Çok uzak galaksilerden geliyorlar. | Open Subtitles | (كلارك)، هؤلاء الرجال ليسوا مجرد مسوخ نيزك، إنهم من مجرات بعيدة، بعيدة جداً |
Galaksimize ve diğer galaksilere baktığımızda evrenin güçlü karadeliklerle dolu olduğu çok açık. | Open Subtitles | عندما ننظر إلى مجرّتنا وإلى مجرات أخرى من الواضح أن الكون مليء بالثقوب السوداء القويّة |
Hubble gökyüzünde bulanık görüntüler görüyordu ama bunlar başka galaksilerdeki gaz kümeleriydi. | Open Subtitles | رأى ( هابل ) أن هناك بقعاً صغيرة من السماء لم تكن تجمّعات غازية لكنها كانت مجرات أخرى |
Gece vakti gökyüzünün derinliklerine bakarsanız yıldızları görürsünüz. Daha öteye bakarsanız, daha çok yıldız görürsünüz. Daha da ötede gökadalar ve ötelerde daha çok gökada görünür. | TED | إذا نظرت بتمعن إلى السماء ليلا، سترى النجوم، وإذا نظرت بتمعن أكثر، سترى نجوما أكثر، أبعد من ذلك سترى المجرات، وأبعد أكثر، مجرات أكثر، |
Onlar da tıpkı Samanyolu'muz gibi uçsuz bucaksız galaksiler. | TED | هي في الواقع مجرات أخرى و هي شاسعة الحجم كما هي درب التبانة |
Günlerini yeni galaksileri keşfetmeye ve insanoğlunu küresel ısınmadan kurtarmaya çalışarak geçiren her birinize acıyorum. | TED | أشعرُ بالأسف حقًا لكل شخص منكم يقضي أيامه في استكشاف مجرات جديدة أو في إنقاذ البشرية من الاحترار العالمي. |