General McGinnis 40 yıl ceza aldığında adaletin yerini bulduğunu düşündünüz mü? | Open Subtitles | أشعرتِ أن العدالة أخذت مجراها عندما حُكم على الجنرال ماغنيس بأربعين عام؟ |
Eğer insansanız, adalet yerini bulmalı dersiniz. | Open Subtitles | إذا كنت عطوفاً ، فليكن دافعك أن العدالة يجب أن تأخذ مجراها |
Dünya yıkılsa da, adalet yerini bulmalı derim. | Open Subtitles | أقول دعوا العدالة تأخذ مجراها حتى لو سقطت السماوات |
Emanet onu geri getirdi. İşte klasik bir dünya. Şimdi para tükendi, doğa egemen oluyor. | Open Subtitles | لقد تحركت فعلاً ، لكنهم اعادوها مكانها وبما أن أموالهم قد نفذت الآن ، فالطبيعة ستأخذ مجراها |
İmparatorluğun Adalet Bakanı, 22.2.1942 tarihli kararıyla affetme hakkını kullanmama kararı aldı ve adaletin verilen karara göre yerine getirilmesinin yolunu açtı. | Open Subtitles | وزير العدل قرر في مرسوم 22 فبراير 1943 انه لن يمنح العفو لكن ترك العدالة تأخذ مجراها |
Bazen işleri oluruna bırakmak daha iyidir. | Open Subtitles | احيانا من الأفضل أن تدع الأمور تأخذ مجراها |
Ama doğallık kendi akışında devam etsin... | Open Subtitles | دع الطبيعة تأخذ مجراها |
Makine'nin başkalaşımla ilgili bize gönderdiği şiir bence kötü amaçlı yazılımın normal seyrini izlemesini istiyor. | Open Subtitles | - الشعر الذي ارسلته لنا الألـة عن التحول اظن انها كانت تريد منا ان نترك البرمجيات الخبيثة تأخذ مجراها |
Belli bir noktada, "zarar vermek" demek... "Doğanın işleyişine izin ver, doğayla inatlaşma anlamına gelir." | Open Subtitles | "بنقطة ما، يجب أن تعني "لا ضرر ترك الطبيعة تأخذ مجراها |
Fakat eğer bir suç işlenmişse, adaletin yerini bulması gerektiğinde hemfikirsinizdir. | Open Subtitles | ولكن اذا ارتكبت جريمة ,فانك لابد ان توافق ان تأخذ العدالة مجراها |
Biliyorsun, artık mahkemeler görevini yerine getirmiyor olabilir ama insanlar birbirlerini filme çektikleri sürece adalet yerini bulacaktır. | Open Subtitles | ربما المحاكم لا تجيد عملها بعد الآن لكن طالما صوّر الناس بعضهم البعض فالعدالة ستأخذ مجراها |
Bu çocukların adaletin yerini bulduğunu görmelerini istiyoruz | Open Subtitles | نريد أن يشعروا الأطفال أن العدالة قد أخذت مجراها |
Hayır, iyi değilim. Ama hey, sen kazandın, Adalet yerini buldu. Kimin umrunda, değil mi? | Open Subtitles | لا لستُ بخير ولكن أنتَ فـُزت والعدالة أخذت مجراها من يكترث إذن |
İyi değilim. Ama, sen kazandın, adalet yerini buldu. Kimin umurunda? | Open Subtitles | لا لستُ بخير ولكن أنتَ فـُزت والعدالة أخذت مجراها من يكترث إذن |
Venedik'te mülk alan yabancılar yasanın korumasında adalet yerini bulmazsa, devletin prestiji sarsılır. | Open Subtitles | إذا عطلت حقوق الأجانب التى يتمتعون بها في البندقية سيتّهمون العدالة انها لاتأخذ مجراها |
doğa kuralları işliyor. Rahat olabiliriz. Rahat mı? | Open Subtitles | ستأخذ الطبيعة مجراها ويمكننا مجرد الاسترخاء |
Eğer doğa bir yolunu buluyor olsaydı şu an çoktan ölmüş olurdun. | Open Subtitles | لو أخدت الطبيعة مجراها لكنت في عداد الموتى الآن |
Bu da demek oluyor ki katil kurbanı diz çöktürüp nefes yolunu kapatmış. | Open Subtitles | أن القاتل جلسَ على الضحية وقطعَ مجراها الهوائي |
Ama doğrusu, rüyaları oluruna bırakıp hayatına devam edeceksin. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي عليك فقط السماح لها بأن تأخذ مجراها امضي قدماً في حياتك |
O zaman 24 saat bu tez üstüne düşünmeyi bırakman gerek. Ciddiyim. oluruna bırak. | Open Subtitles | توقفي عن التفكير في الأطروحة لـ24 ساعة أتكلم بجدية، دعي الأمور تأخذ مجراها |
Ama doğallık kendi akışında devam etsin. | Open Subtitles | دع الطبيعة تأخذ مجراها |
- Baba. Olaylar doğal akışında ilerleyecektir, Lindsey. | Open Subtitles | ستتخذ الأمور مجراها الطبيعيّ، (ليندسي). |
Makine'nin başkalaşımla ilgili bize gönderdiği şiir bence kötü amaçlı yazılımın normal seyrini izlemesini istiyor. | Open Subtitles | - الشعر الذي ارسلته لنا الألـة عن التحول اظن انها كانت تريد منا ان نترك البرمجيات الخبيثة تأخذ مجراها |
Doris'e sıvı takviyesi yapabiliriz ya da doğanın işleyişine bıralabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا وضع (دوريس) علي الاجهزه أو نترك الطبيعه تأخذ مجراها. |