İkinci grup bunu Sadece şans olarak yorumlar olayların olumlu yönde değişimidir. | Open Subtitles | المجموعة رقم اثنان ترى انه فقط مجرّد حظّ مجرد حظ سعيد |
Övgüyü hakediyorum, ama Sadece şans, aslında, neyse... | Open Subtitles | أود أن أتقبل الثناء , ولكن الأمر فقط مجرد حظ أعمى , حقاً , إذا |
Bunun Sadece şans ve el sıkışmadan doğduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن أن ذلك مجرد حظ ومصافحة ناعمة؟ |
Sadece şanslıyım. | Open Subtitles | مجرد حظ |
Lastiğin patlaması ise sadece şanssızlık, veya şans da diyebiliriz. | Open Subtitles | بينما الإطار المثقوب كان مجرد حظ سيء أو جيد |
Bilmem. Şans işte. | Open Subtitles | لا أدري ، مجرد حظ على ما أظن |
Birkaç kere kazandığın oldu ama oda sadece şanstı | Open Subtitles | المرات القليلة التي جنيت فيها المال كان ذلك مجرد حظ |
Sadece şans. | Open Subtitles | مجرد حظ.. و حسب |
Bu Sadece şans ve haksız galibiyet! | Open Subtitles | هذا كله مجرد حظ ولقطات رديئة |
Bu Sadece şans. | Open Subtitles | الأمر كله مجرد حظ. |
Sadece şans. | Open Subtitles | أجل ، مجرد حظ |
- Sadece şans. | Open Subtitles | - مجرد حظ. |
- Sadece şans. | Open Subtitles | -أنه مجرد حظ |
Lastiğin patlaması ise sadece şanssızlık, veya şans da diyebiliriz. | Open Subtitles | بينما الإطار المثقوب كان مجرد حظ سيء أو جيد |
Farkındayım, Şans işte. | Open Subtitles | أعلم ماتعنيه,إنه فقط مجرد حظ. |
Sanırım bu sadece şanstı. | Open Subtitles | أعتقد ذلك كان فقط مجرد حظ. |