Şuna bak, daha çocuk olduğu halde ruj sürmüş! | Open Subtitles | أنظروا ، أنها تضع أحمر شفاه بالرغم من أنها مجرد طفلة |
Ama o, kadın değil ki. daha çocuk. Hafife alınmamalıdır. | Open Subtitles | لكنها ليست إمرأة, إنها مجرد طفلة |
Kendimi şöyle düşünmekten alamadım, "Tanrım o sadece bir çocuk." | Open Subtitles | لم أتوقف عن التفكير فى سرى يا إلهى إنها مجرد طفلة |
Kendimi şöyle düşünmekten alamadım, "Tanrım o sadece bir çocuk." | Open Subtitles | لم أتوقف عن التفكير فى سرى يا إلهى إنها مجرد طفلة |
Ve o daha bir çocuk. Ya başa çıkamazsa? | Open Subtitles | و هي مجرد طفلة ، ماذا لو تتمكن من تحمله ؟ |
Bu gerçekleştiğinde küçük bir çocuktum, ama Ay'a nasıl indiğimizi çok net hatırlıyorum. | Open Subtitles | كنتُ مجرد طفلة عندما حدث هذا ولكني أتذكر بوضوح كيف هبطنا على القمر |
Senden korkmuyorum.Sen sadece bir çocuksun.Afacan ufak bir çocuk. | Open Subtitles | أنا لست خائفاً منك أنت مجرد طفلة, طفلة مدللة |
O daha çocuk! Hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | إنها مجرد طفلة, إنها لم تفعل أي شيء |
Betsey daha çocuk, bir travma yaşadı, ona biraz zaman tanı. | Open Subtitles | - لا (بيتسي) مجرد طفلة عانت من الأذى 412 00: 18: |
O daha çocuk. - Çok güzel. | Open Subtitles | انها مجرد طفلة انها جميلة جداً - |
O sadece bir çocuk! Ve siz yine de korkuyorsunuz! | Open Subtitles | إنها مجرد طفلة , وأنتم مازلتم تتبولون على أنفسكم |
sadece bir çocuk olduğunu düşünmüştüm; ama düşündüğümden daha kurnazmış. | Open Subtitles | كنت أظن بأنها مجرد طفلة لكن إتضح بأنها أكثر مكراً مما ظننت |
O sadece bir çocuk. | Open Subtitles | لا يمكنني التحدث معها فهي مجرد طفلة |
Merhamet et, asil şövalye. O daha bir çocuk. | Open Subtitles | الرحمة أيها الفارس النبيل,إنها مجرد طفلة |
Merhamet et, asil şövalye. O daha bir çocuk. | Open Subtitles | الرحمة أيها الفارس النبيل,إنها مجرد طفلة |
Yavaş ol, o daha bir çocuk. | Open Subtitles | {\an8\a6\2cH000000}بروكلين قم بجلبها إلى هنا ! خذ الأمور بسهولة ، هي مجرد طفلة |
Sizin için ben bir çocuktum, ama benim için siz bir tanrıydınız. | Open Subtitles | أعني، كنت مجرد طفلة بالنسبة لك، ولكنك كنت عظيما بالنسبة لي |
Bence çok özel bir yeteneği olan küçük bir çocuksun. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ مجرد طفلة صغيرة لديها موهبة خاصة |
O masum bir bebek. | Open Subtitles | انها مجرد طفلة بريئة , بالله عليك دعها |
İçimden bir ses, ortada babasının dizginlediği vahşi bir çocuktan fazlası olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أظن أن الأمر أكبر من مجرد طفلة تخرج عن طوّع والدها. |
Sen Daha çocuksun. | Open Subtitles | أوه ، يا إلهى ، أنتى مجرد طفلة |
14 yaşındaydı. sadece bir çocuktu. | Open Subtitles | كانت في الرابعة عشر، لقد كانت مجرد طفلة |
Sanmıyorum, o yalnızca bir çocuk. | Open Subtitles | انا لا اعتقد هذا، هي مجرد طفلة |
Tamam, sadece bir çocuğum ama bunun kulağa yanlış geldiğini ben bile biliyorum. | Open Subtitles | حسناً . الآن أنا مجرد طفلة وحتي أنا أعرف بأن ذلك خرج بطريقة خاطئة |