Coca-Cola'nın yönetim kurulu başkanı bunun yüzlerce ünitesini, gelişen dünyada, test etmeyi onayladı. | TED | وافق رئيس مجلس إدارة كوكاكولا للتو للقيام بإختبار كبير للمئات من الوحدات من هذا في العالم النامي. |
Başkan Bush'un kardeşi, Marvin, 1993'den, mali yıl başlangıcı olan 1 Nisan 2000'e kadar Securacom'un yönetim kurulu'ndaydı. | Open Subtitles | مارفن أخو الرئيسِ بوش، كان رئيس مجلس إدارة سيكيورا كوم من 1993 حتى عام 2000 |
yönetim kurulu stresle baş edemeyeceğimi düşünebilir. | Open Subtitles | قد يعتقد مجلس إدارة السجن أنني لا أستطيع تحمل الضغط. |
kurul toplantısından gelmiştim, hayatındaki yeni kadınla tanışmak ve onu uyarmak istedim. | Open Subtitles | حَصلتُ عليه لa إجتماع مجلس إدارة ولمُقَابَلَة السيدةِ الجديدةِ في حياتِكَ وتُحذّرُها. |
İşin içine aileler, okul yönetimi, avukatlar girdi. | Open Subtitles | أعني أن الآباء سوف يتدخلون مجلس إدارة المدرسة ،المحامون |
Bu gece işimiz bittiğinde, bu piyano, saat 23:00'daki İsviçre uçağında olacak ki bu muhtemelen, ben onları bu enstrümanın bu gece gideceği konusunda onları temin ettiğimde yönetim kurulunun düşündüğü şey değildi. | Open Subtitles | الليلة عندما كنا الانتهاء, هذا البيانو هو على 11: 00 الطائرة إلى سويسرا, الذي هو على الارجح ليس ما يعتقد مجلس إدارة قصدته |
yönetim kurulunu denedik. Okulun başkanıyla konuşmaya çalıştık. | Open Subtitles | حاولنا مع مجلس إدارة الجامعة حاولنا التكلم مع رئيس الجامعة |
yönetim kuruluna yüzük hediye ettiğim de hakkında ne düşünecekler merak ediyorum? | Open Subtitles | حسناً، سنرى ما رأي مجلس إدارة المدرسة عندما أتصل بهم، صح؟ |
Onunla konuşacağım bir sonraki yer Öğrenci Birliği kuruluyla beraber Okul yönetim kurulu toplantısı olacak. | Open Subtitles | بأن المرة القادمة سيكون حديثي معه في إجتماع مجلس إدارة المدرسة في حضور فريق مجلس الطلبة القانوني |
Chumhum yönetim kurulu üyelerinin verdiği bütün beyanatların hiçbirinde Çin'den bahsedilmiyor. | Open Subtitles | كل تصريح أدلى به لكل عضو في مجلس إدارة جامهام، |
yönetim kurulu üyesi olarak yılda 300 bin dolardan fazla kazanıyor. | Open Subtitles | تحصل على 300 ألف دولار في العام من وظيفتها كعضو مجلس إدارة. |
Okul yönetim kurulu orada olacak ve sürekli onlara söylenerek gitti. | Open Subtitles | مجلس إدارة المدرسة سيكون هناك و إستمر يتحدث عن كيف سيتمكنوا من إبعاده |
Credit Mobilier yönetim kurulu ve Demiryolu Müsteşarlığı şantiye müdürü pozisyonunu geçen ay doldurdu. | Open Subtitles | مجلس إدارة كريدت موبايليا ووكيل السكك الحديدية قد اختاروا مرشحاً لشغر وظيفة كبير المهندسين في الشهر الماضي |
O halde bu ay bir yönetim kurulu toplantısı düzenleyip oylayalım. | Open Subtitles | إذن لندعو لإجتماع مجلس إدارة هذا الشهر ونصوّت. |
Geçen hafta, bir yönetim kurulu üyesini atmak için gizli oy vermiş. | Open Subtitles | كان لديه اقتراع سري لإزالة عضوا في مجلس إدارة |
Diyorum ki, gerçek bir kurul üyesi asla böyle birşeyi asla daha alt düzey bir çalışanla tartışmaz, yani şimdi bekliyoruz. | Open Subtitles | أعني، عضو مجلس إدارة حقيقي لن يناقش مثل هذا الشيء مع تابع له، لذا سننتظر الآن |
Yeni kurul üyenin dahil olduğu onay kağıdını sana mailledim. | Open Subtitles | أرسلت لك للتو ورقة موافقة المجلس على تعيين عضو مجلس إدارة جديد |
Tabii okul yönetimi toplantısına geç kalmadığın sürece. | Open Subtitles | طالما لم تتأخر على إجتماع مجلس إدارة المدرسة |
Bak yönetim kurulunun bugün okulu değerlendirmek ve müdür kalmaya uygun olup olmadığıma karar vermek için gelmesinin seni üzdüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أنظر أعلم بأنك غاضب ولكن مجلس إدارة المدرسه قادم اليوم لتقييم ماكنلي وتحديد ما إذا كنت جديرة بأن أكون المديره بدوام كامل |
Önümüzdeki hafta yönetim kurulunu toplayıp bir varis belirleyeceğiz. | Open Subtitles | سندعو لإجتماع مجلس إدارة الأسبوع القادم ونعين وريث. |
Kızgın müdür okul yönetim kuruluna mı karşı? | Open Subtitles | مدير المدرسة غاضب على مجلس إدارة المدرسة؟ |
Benim adıma, banka yönetimiyle görüşebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تظني أنه يُمكنكِ التحدث إلى مجلس إدارة البنك بالنيابة عني؟ |
Adı Zumbi'dir. Kendisi Jardim Gramacho yönetim kurulunda görevlidir. | Open Subtitles | وهو عضو في مجلس إدارة جمعية جامعي جارديم |
Byzantium yönetim kurulundan üç üye Kum Saati şirketlerinde CEO görevindeler. | Open Subtitles | ثلاثة أعضاء من مجلس إدارة (بيزانتيوم) من كبار المديرين التنفيذيين "للساعة الرملية". |
Ben bu hastanenin yönetim kurulundayım, bir doktorun görevi suistimalini duyupta rapor etmemem mümkün değil. | Open Subtitles | أنا في مجلس إدارة المستشفى. لا يمكنني أن أسمع عن سوء تصرف طبيب دون الإبلاغ عنه. |