"مجموعةٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • grubu
        
    • bir avuç
        
    • bir grup
        
    • beraber birkaç
        
    Seçkin yazarlardan oluşan bir grubu senin şartlı tahliye görüşmelerini konuşmaları için bir araya topladım. Open Subtitles لقد حملتُ الأمرَ على عاتقي ليُطالبَ مجموعةٌ من الكُتَّاب المرموقين بإطلاقِكَ المَشروط
    Bir arkadaş grubu toplandı ve bir hayal gerçek oldu. Open Subtitles مجموعةٌ من الأصدقاء احتشدوا معاً .وجعلوا حلماً يصبحوا حقيقة
    Eğer o bölgede bir paralı asker grubu operasyon yapıyorsa sizi temin ederim ki bulunacaklar ve adalete teslim edilecekler. Open Subtitles إذاكانتهناك... ، مجموعةٌ من المرتزقة تعمل في تلك المنطقة،
    Sizler bir avuç vicdansız, bürokratik şapşaldan ibaretsiniz. Open Subtitles أنتم يا أناس مجموعةٌ مِن الحمقى البيروقراطيون الذين ليس لديهم قلب
    Güney yakasında kargaşalar çıkaran bir avuç beş para etmez serseri. Open Subtitles مجموعةٌ من الخونة الفظّين سببوا فوضى في الجانب الجنوبي
    Küçük bir grup var. Bilinen seks suçluları ile çalışıyorlar. Open Subtitles هنالك مجموعةٌ صغيرة، إنهم يعملون على معالجة ذوي الجرائم الجنسية
    Şimdiki Yeni Zelanda'yı oluşturan, bir zamanlar bölük pörçük olan bir grup adaydı. Open Subtitles ما كان لتصبح عليه نيوزلاندا هو مجموعةٌ من الجُزر المتناثرة.
    Ve beraber birkaç kişi ile Phil'in partisine doğru gidiyoruz. Open Subtitles و مجموعةٌ منا سنتّجه إلى حفلة (فيل)
    Ve beraber birkaç kişi ile Phil'in partisine doğru gidiyoruz. Open Subtitles و مجموعةٌ منا سنتوجّه إلى حفلة (فيل)
    Bu harika bir kardeşlik grubu. Open Subtitles ! إنها مجموعةٌ رائعة من الأخوة
    Chicago grubu yarım milyar dolar teklif ediyor ama biz biraz daha düşük bir teklif veren Don Holitzer'ın teklifine sıcak bakıyoruz. Open Subtitles "مجموعةٌ من (شيكاغو) عرضت نصف مليار دولار، لكننا نميل لعطاءٍ أقل بقليل قُدمَ من رجلٌ يُدعى (دون هوليتزر)"
    - Adamlar bir avuç Dead Heads değil mi? Open Subtitles أليسوا مجموعةٌ مِن محبى الفرق التى تعزف "الروك"؟
    bir grup insan oturup kötü filmleri izleyip dalga geçiyorlar. Open Subtitles تجلس مجموعةٌ من الناس لمشاهدة فلمٍ سيّءٍ و يسخرون منه. هذا مثيرٌ للسخرية.
    bir grup şüpheli alarımı hizmet dışı bırakabildi. Open Subtitles مجموعةٌ من المشتبه بهم إستطاعوا تعطيل جهاز الإنذار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more