Süpheli hakkında yeni bilgiler ulaştı... bilinen adıyla John Doe. | Open Subtitles | المعلومات الجديدة الليلة عن المشتبه به حتى الآن هو أنه مجهول الهوية |
Iki bulundu, benim çocuklar iki ile gelmiş John Doe yanı sıra. | Open Subtitles | عدا مجهول الهوية الذي وجدتموه ، رفاقي قد وجدوا إثنان آخران |
Ancak kurban John Doe'dan beri yapmak istediği bu mu belli değil. | Open Subtitles | لكن من الصعب معرفة إن كان ذلك ما يحاول فعله بما أن الضحية ذكر مجهول الهوية |
Onun bu işe karışmasını önlemek için diyoramaları size isimsiz olarak getirdim. | Open Subtitles | جلبتُ إليكِ النماذج التي صنعتها بشكل مجهول الهوية حتى أمنع تورطها بالأمر |
Tamamen Anonim. Ve herkes bunun hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | ، إنه مجهول الهوية و الجميع يتحدث عن ذلك |
kimliği belirsiz sivil bir tekne yarım mil mesafede hızla yaklaşıyor. | Open Subtitles | لدينا زورق مدني مجهول الهوية على بعد نصف ميل، ويقترب بسرعة |
Bruce Bay Kimliksizi vurur ve acile bırakıp kaçar. | Open Subtitles | حسناً و (أبروس) أطلق النار علي السيد مجهول الهوية و النتيجة المتوقعة وجود جثة مُلقاة ثم فر هارباً |
Siz ve görev grubu isteseniz John Doe 'yi daha önce yakalayabilir miydiniz? | Open Subtitles | أتقصد لو أنك وفريق العمليات عملتم بجهد أكبر لتمكنتم من القبض على مجهول الهوية بوقت أبكر |
Peki ya sizin gerçek John Doe olmadığınız iddialarına ne diyorsunuz? | Open Subtitles | ما ردك على الإدعاءات التي تقول أنك لست "مجهول الهوية" الحقيقي؟ |
John Doe'yi yakalarsın, sonrası senin için daha kötü olur dostum. | Open Subtitles | "إذا قبضت على "مجهول الهوية سيصبح الأمر أسوأ عليك يا رجل |
Her şeyin John Doe'nun ustaca bir planın parçası olduğu anlaşılmış oldu. | Open Subtitles | أصبح من الجلي أنه كان دائماً جزءاً من خطة "مجهول الهوية" الرئيسية |
Gençlik merkezindeki çocuklarla görüşmeye devam ediyoruz ama hala John Doe'muz eli yüzü düzgün birine benziyor. | Open Subtitles | و ما زلنا نحقق مع الأطفال في مركز الشباب، لكن حتى الآن، يبدو أن مجهول الهوية خاصتنا رجل كوميدي مسرحي |
Eğer bir evsiz barınağı kayıp bildirimi verdiyse o zaman birileri John Doe'nuzun ortalıktan kaybolduğunu anlamıştır. | Open Subtitles | لو أن ملجأ المشردين أبلغ عن شخص مفقود، حينها بالتأكيد لاحظ أحد متى اختفى مجهول الهوية |
Benim John Doe... | Open Subtitles | أذن ضحيتي مجهول الهوية كان يعيش |
Jane Doe u tanımlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ونحاول التعرف على مجهول الهوية |
Yeah. Bilirsin, isimsiz ol, bir kitap yaz. | Open Subtitles | نعم كما تعرف, اكون مجهول الهوية اكتب كتاب |
İlk bulgulara göre ilçe polisi onun isimsiz bir avare olduğuna karar vermiş. kimliği belirsiz şahıs! | Open Subtitles | أقصد، بناء على التقرير الأولي، شرطة المقاطعة حددت أنّه متشرد بدون إسم، مجهول الهوية. |
Sonra polise isimsiz bir ihbarda bulundum ama nereye bakacaklarını söylememiştim. | Open Subtitles | ثم قمت بإتصال مجهول الهوية بالشرطة لكن لم أستطع حتى إخبارهم أين يبحثون |
Anonim bir muhabirin sağladıkları haber niteliği taşımaz. | Open Subtitles | التقارير لن تكون ذات مصداقية إذا أتت من معدٍ مجهول الهوية. |
Bence bir Anonim seks bağımlıları toplantısına gitmeyi düşünmelisin. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تفكر بالذهاب, لإجتماع مدمني الجنس مجهول الهوية |
Kimliksizi diyorsun. | Open Subtitles | اوه مجهول الهوية |
Sağlık görevlileri 32 yaşında ki Rebecca Cuthrell, ve kimliği belirlenemeyen bir kişinin cesedini çıkardı. | Open Subtitles | رجال الإنقاذ قاموا بإبعاد جثتين للبالغة من العمر 32 سنة ريبيكا كاثرل وذكر مجهول الهوية كان مصاحباً لها |