Oğlu gelmeden önce buraları temizlememiz iyi olur değil mi? | Open Subtitles | سيكون جيدا تنظيف الغرفة قبل مجيء الابن الى هنا صحيح؟ |
Bu Dominikli kızarmış muz yiyiciler gelmeden önce de zaten yeterince kötüydü. | Open Subtitles | كان الوضع سيئاً بما يكفي قبل مجيء هؤلاء الساقطات الدومينيكانيات آكلات الموز. |
bir gün sonra ölen insanlar gibi miyiz? Ya bu derin yer altı organizmaları sadece yazın gelmesini bekliyorlarsa ama hayatımız bunu görmemiz için çok kısaysa? | TED | ماذا لو أن هذه الأحياء العميقة تحت السطح ينتظرون مجرد مجيء نسختهم الصيفية، ولكنّ أعمارنا قليلة جدًا لإدراك تلك النسخة؟ |
Peki öyleyse hep kötü şeyler mi gelip seni buluyordu? | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك، فإنه مجيء لدغة كنت في المؤخرة؟ |
Polis gelene kadar bekleyecek miyiz ? | Open Subtitles | -ألا يجب أن ننتظر هنا لحين مجيء الشرطة ؟ |
Şimdi bardaklarımızı Fransız kışının sona ermesi ve İtalyan baharının gelmesi şerefine kaldıralım. | Open Subtitles | لذلك دعونا نرفع كؤسنا, إلى سقوط الشتاء الفرنسي وإلى مجيء الربيع الإيطالي الحقيقي. |
Son karşılaşmamızda Diğerleri'nin geldiğini söylemek için bizi uyarmaya gelmiştin; ki gelmemişlerdi. | Open Subtitles | آخر مرة تقابلنا أتيتي لتحذيرنا من مجيء الآخرين لكنهم لم يأتوا |
Bu koridorun boşaltılmasını istiyorum. Bir saat içinde girişi ve çıkışı kapatıp, adam yerleştirin. Teknik güvenlik birimi köpeklerde buraya gelmeden önce bitmiş olsun. | Open Subtitles | أريد ذلك الممر مسدود ومحاط بالمحققين خلال ساعة قبل مجيء رجال البحث والتحري مع كلابهم |
Beyaz adam gelmeden binlerce yıl önce, burada yaşayanlar tarafından yapılmış. | Open Subtitles | عاشوا هنا منذ آلاف السنين قبل مجيء الرجل الأبيض |
Ama bu Naziler gelmeden önceydi. | Open Subtitles | كان ذلك بالأيام الخوالي الطيبة قبل مجيء النازيين |
Dün gelmemeniz çok yazık oldu. Kızlar gelmeden önce çok sessizdir. | Open Subtitles | من سوء حظكِ أنكِ لم تأتي البارحة لقد كان اهدأ قبل مجيء الفتيات |
O yüzden Daphne'nin gelmesini istediğimi anlamışsmdır. | Open Subtitles | متأكد بأنك ستستنتج أن هذا سبب مجيء دافني |
Bunu planlamak için yıllarımızı harcadık, bu günün gelmesini bekledik. | Open Subtitles | لقد تأكدت من هذا لقد قضينا سنوات نعد لهذا منتظرين مجيء هذا اليوم |
Polislerin gelmesini bekleyip bizi ellerimiz kollarımız bağlı ve tüm kanımız tükenmiş şekilde bulmalarını mı istersin? | Open Subtitles | مجيء الشرطة لتجدنا مربوطين ومستنزفين من دمائنا؟ |
Hey, yarın gelip maçı seyretmek istermisin ? | Open Subtitles | يا، أنت تريد مجيء يوم الغدّ وتراقب اللعبة؟ |
Rink'ten beri bilimadamları devamlı buraya gelip buzulun durumunu inceliyor. | Open Subtitles | ، والآن ، منذ مجيء السيد هنريك يأتي العلماء هنا لرصد حالة الكتل الجليدية |
Trene gelene kadar onu göz önünde tutmayalım. | Open Subtitles | لنبقيه تحت نظرنا حتى مجيء القطار |
"Hey Rüzgar, Kış geldikten Sonra, İlkbaharın gelmesi Uzun Sürer mi?" | Open Subtitles | الريّح, مجيء الشتاء سيجعل الربيع متأخراً |
Şimdi sonsuza kadar onların hakkında neden daha fazlasının geldiğini kaç kişi olduklarını veya ne zaman geleceklerini mütalaa edebiliriz. | Open Subtitles | عن سبب مجيء المزيد منهم أو متى أو كم عدد من نتحدّث عنهم |
gelecek fırtınayı düşünürsek, daha da uzun sürer. | Open Subtitles | ،مع مجيء العاصفة ربّما يستغرق وقتاً أكثر |
Uzun vakittir, beyaz adamın gelişini bekliyorduk. | Open Subtitles | لقد إنتظرنا طويلاً مجيء الرجل الأبيض |
Yüz yıl önce Rusların geldiği döneme geri dönmek istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أقصد العودة إلي قبل مائة سنة إلى ما كنا عليه قبل مجيء الروس |
Wraithler geldikten sonra tekrar inşa etmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | لقد أجبرنا على إعادة البناء بعد مجيء الريث |
Aslında, vekilharcın beni görmeye gelmesinin önemli bir sebebi var. | Open Subtitles | ،بالحقيقة يوجد هناك سبب وراء مجيء الوكيل لرؤيتي |
Dennis Kim geldiğinden beri araştırmalarım anlamsızlaştı. | Open Subtitles | بما أن مجيء دينيس كيم جعل بحثي عديم الجدوى |
Büyük evde oturuyorsanız, insanların sürekli size gelmesine alışmalısınız. | Open Subtitles | مادمتفي الشقّةالكبيرة, يجب أن تتعامل مع مجيء الناس. |
Şunu söylemeliyim ki annenin gelememesine çok şaşırdım. | Open Subtitles | يجب القول أنه يدهشني عدم مجيء والدتك |