Karısı elimizdeki son koz. Adamla şimdi konuşabilir ve cevapları alabilirsin. | Open Subtitles | الزوجة وسيلتنا , الآن يمكنك محادثته والحصول على بعض الأجوبة |
Karısı elimizdeki son koz. Adamla şimdi konuşabilir ve cevapları alabilirsin. | Open Subtitles | الزوجة وسيلتنا , الآن يمكنك محادثته والحصول على بعض الأجوبة |
Onunla konuşmak istediğimi söyle. Konu sondaj değil. | Open Subtitles | أخبره بأنّي أودّ محادثته بأمر لا يخصّ التنقيب |
Kimseye zarar gelmeyecek, ona kimse zarar vermeyecek, fakat Onunla konuşmak zorundayız. | Open Subtitles | لا أحد سيتأذى هنا، لا أحد سيؤذيه، لكن علينا محادثته |
Görünen o ki konuşman gereken tek kişi ben değilim. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أنني لست الوحيد الذي عليك محادثته |
- Onun durumu hakkında kiminle konuşabilirim ? | Open Subtitles | -من يمكنني محادثته بالنسبة لقضيته؟ |
Birkaç gün önce aramıştı. Cevap vermemiştim. Şimdi onunla konuşmam gerek. | Open Subtitles | اتصل بي قبل يومين ولم أجب، ولكن أصغِ، عليّ محادثته الآن |
Onunla konuşmayı tercih ederim. Evine gittim orada değildi. | Open Subtitles | اريد محادثته ، اتعلمين أين هو ؟ |
Onunla konuşmalıyım. Nerede olduğu hakkında bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | اريد محادثته ، اتعلمين أين هو ؟ |
Onunla bir kaç dakika konuşabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني محادثته لبضع دقائق ؟ |
konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | هل بإمكاني محادثته ؟ |
- Bir dakika konuşabilir miyim? | Open Subtitles | -اريد محادثته لدقيقة واحدة |
Onunla konuşabilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع محادثته ؟ ( د.برينان |
Ama duyduğuma göre çok yakışıklı ve çekici bir abisi varmış. Onunla konuşmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | لكنّي أسمع أن له أخًا بغاية الوسامة والسحر قدّ تودّي محادثته. |
Yinede, bir ara Onunla konuşmak isterim... | Open Subtitles | مازلت أعتقد بأنه عليَّ محادثته يوماً ما... |
Sam'e ne yapacağına karar vermeden önce konuşman gerektiğini düşündüğüm biri var. | Open Subtitles | "قبل أن تقرري ما ستفعلينه مع "سام يوجد شخص ما أعتقد أن عليك محادثته أولاً |
Teşekkür ederim. Ama aslında konuşman gereken kişi kız kardeşim. Lisa Bell davasının başında o var. | Open Subtitles | أشكركَ على ذلك، ولكن مَن عليكَ محادثته هي أختي، فهي ترأس قضيّة (ليسا بِل) |
Belki onunla konuşabilirim. | Open Subtitles | ربما استطيع محادثته |
Roman'ı uzun süredir tanırım ve eğer klüple ilgili bir mesele varsa, onunla konuşabilirim. | Open Subtitles | أعرف (رومان) منذ فترة طويلة وإن كان هناك مشكلة في النادي قد أستطيع محادثته |
Herhalde konuşmam gereken o. | Open Subtitles | حسنا أعتقد أنه هو من أريد محادثته شكرا لك |
Adam'la konuşmayı tamamen kesmeliyim. | Open Subtitles | ..فقط يجب أن أتوقف عن محادثته إجمالاً |
Gitmelisin. Onunla yalnız konuşmalıyım. | Open Subtitles | يجب أنّ ترحل، أودّ محادثته على إنفراد. |
Bu konuda konuşmalısınız. Ona sebebini anlat, özellikle de şimdi. | Open Subtitles | عليك محادثته بشأن ذلك أخبره بالسبب، خاصة الآن |