"محاطين" - Translation from Arabic to Turkish

• çevrili
• etrafımız
• Çevremizde
• etrafımızı
• sarılı
• kuşatılmıştı

Hayat sizi zorladığında stres tepkiniz size değer veren insanlarla çevrili olmanızı ister.
وعندما تصعب الحياة، تريد استجابتكم للضغط أن تكونوا محاطين بأشخاص يهمهم أمركم.

Çok daha büyük bir ortamın parçasıyız ve aslında yıldızlararası misafirlerle çevrili olup farkında bile olmayabiliriz.
نحن جزء من بيئة أكبر بكثير، وفي الحقيقة، ربما نكون محاطين بالزوار النجميين ولا نعرف ذلك حتى.

Ve etrafımız doğal ışık ve organik unsurlarla çevrili.
ونكون محاطين بالضياء الطبيعي وبعناصر الحياة الطبيعية.

Kardeşim ve ben büyürken etrafımız tek çocuklu ailelerle çevriliydi.
وفي أثناء صغرنا أنا وأخي محاطين بأطفال من عائلات لها طفل واحد

Çevremizde ağaçlar olmalı.
ونحن محاطين بالأشجار ...الكثير من الأشجار

Bu prensipler yüzünden bir gün bir uyanacağız yeşil bereliler etrafımızı sarmış ve anlamadığımız bir dilde emirler yağdırıyor olacaklar.
شكرا لهذه المبادىء سنصحو يوماً محاطين بجنود حفظ النظام ذوي الزي الأخضر مع كلام أجنبي

Neden acı çektiğimize dair nedenlerin bir tanesi züppelerle çevrili oluşumuzdur.
قد يكون احد اسباب معاناتنا احيانا هو اننا محاطين بالمتكبرين

Sizi etrafı canavarlarla çevrili bir lahitte bulduk. İnsanın zihninin, kendisini güvenli bir moda koyması çok normal.
لقد وجدناكم فى قبو محاطين بوحوش وليس من الطبيعى وضع التكوين البشري بوضع أمِن

Etrafım silahlı adamlarla çevrili olunca bunu çok sık düşünüyorum.
محاطين برجال يحملون البنادق، أفكر بذلك أغلب الأوقات.

Özel bir masada daha güzel olacağını düşünmüştüm.... ...aptal şapkalar takmış insanlarla çevrili olmadığımız bir yerde.
كنت اريد ان اخبرك بطريقة جميلة على طاولة خاصه ليس عندما نكون محاطين بالناس يرتدون قبعات سخيفة

Görünüşe göre internette kendini kesip su altına etrafı köpekbalıklarıyla çevrili bir kafeste inip sikişen iki sörfçünün belgeselini aratmış.
يبدو أنه بحث عن سلسلة وثائقية عن راكبا أمواج جرحا نفسيهما ثم تضاجعا تحت الماء في قفص محاطين بالقروش

Gitmek istesek bile Zaman Gemileriyle dolu bir hangarda etrafımız çevrili.
وحتى إن أردنا، فإننا في حظيرة سفن محاطين بأسطول كامل من سفن الزمن

Dağlarla çevrili ve elektrikli çitlerle korunan bir yerde Dünya'da hayatta kalan son insanlar, Wayward Pines denilen bir kasabada hayatta kalmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
محاطين بالجبال، ومحميين بسياج كهربائي آخر بشر على وجه الأرض يبذلون أقصى جهد للنجاة

etrafımız parayla çevriliydi, ama bizim hiç paramız olmadı.
كنا محاطين بالأموال دون أن نملك ايٍ منها

Anlaman gereken, ben çocukken babamla etrafımız, 24 saat boyunca kızlarla kuşatılmıştı.
ما يجب عليك فهمه هو أني عندما كنت صغيراً أنا وأبي كنا في الأساس محاطين بالفتيات طوال الوقت

Ve etrafımız New York edebiyatçıları ve Brooklyn edebiyatçıları ile dolu olacağından, ikinci kitabını duyurman için mükemmel bir fırsat olacak.
وبما أننا سنكون محاطين ب أدباء نيويورك وكتاب بروكلين انها الفرصة المثالية لك لتعلن عن كتابك الثاني

Çevremizde arpa tarlaları vardı.
و كنا محاطين بأشجار

Dünyayı kurtarmadan önce kellemizi kurtaralım çünkü eşkıyalar etrafımızı sardı!
علينا ان ننقذ اعناقنا قبل ان ننقذ العالم بأسره نحن محاطين بــ قطاعين الطرق

Eğer bizi öldürmek istiyorsa, neden etrafımız Jaffa'larla sarılı değil?
لو أرادنا أمواتاً، لكنا محاطين الآن بحفنة من (الجافا)؟