"محامية في" - Translation from Arabic to Turkish

    • de avukat
        
    • avukatı
        
    Kendisi NAACP'de avukat. Open Subtitles و هي محامية في الجمعية الوطنية لتقدم الملونين.
    - Kendisi Harrison Reid'de avukat. Open Subtitles " إنها محامية في شركة " هاريسون وريد
    Şehrin en iyi avukatı olman da bu hayata dahil. Open Subtitles والتي تشمل كونك أفضل محامية في المدينة
    Ancak bu fikrimi yıllarca inkar ettim ve her zaman olmak istediğim yazar yerine bir Wall Street avukatı oldum, bunun bir nedeni de benim de cesur ve inatçı olabileceğimi kendime kanıtlamalıydım. TED ولكن لسنوات كنت أرفض فطرتي، وبالتالي وبدل كل شيء غدوت محامية في " وال ستريت "، بدلاً من رغبتي الأزلية في أن أغدو كاتبة -- لأنني كنت أريد أن أثبت لنفسي أنني أستطيع أن أكون مندفعة و منفتحة كذلك.
    Aile mahkemesi avukatı Emma Ketteringham şöyle diyor: "Eğer fakir bir mahallede yaşıyorsanız mükemmel bir ebeveyn olsanız iyi olur." TED (إيما كاترينغهام)، محامية في محكمة الأسرة، تقول أنك إذا كنت تسكن في حي فقير فمن الأفضل لك أن تكون والدًا صالحًا.
    Sınavı verince patent avukatı olacaksın insan uyuşturucu Richard'la evleneceksin. Open Subtitles ماذا ستصبحين؟ محامية في براءات الاختراع؟ وتصبحين متزوجة من ذلك الفاليوم البشري (ريتشارد)
    Sophie en son tatildeki bir avukatı aramış. Open Subtitles مكالمة (صوفي) الأخيرة كانت مع محامية في إجازة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more