Bir şeyler bulmak için aylardır araştırma yapıyorum onların ne olduğunu bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ،كنت أبحث لشهور محاولاً إيجاد شيء ما أقصد أي شيء يدلنا على ماهيتهم |
Aksini ispatlayacak bir şey bulmak için menkul değerler raporuna bakıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يتفحص بيانات الأسهم الخاصة بهم محاولاً إيجاد شيء لدحضها |
Doğru insanı bulmak için tüm şehri aradım. | Open Subtitles | بحثت بكل هذه المدينة محاولاً إيجاد الشخص المناسب. |
Lanet olasıca timsahı öldürecek bir yol bulmak için bir yüzyıl harcadım. | Open Subtitles | أمضيت ما يربو عن قرن محاولاً إيجاد طريقة لقتل التمساح اللعين |
Askıya alımı durdurmanın bir yolunu bulmak için kafamı duvarlara çarpıyordum. Sonra kafama dank etti, durdurmamıza gerek yok. | Open Subtitles | كنت أفكر جاهداً محاولاً إيجاد وسيلة لإلغاء التوقيف لكن الأمر اتضح لي |
Seni oradan çıkarmanın bir yolunu bulmak için yüzlerce kitap topladım. | Open Subtitles | جمّعت مئات الكتب... محاولاً إيجاد أي طريقة لإعادتك بها. |