"محبوباً" - Translation from Arabic to Turkish

• popüler
• sevilmek
• sevilen
• sevimli
• sevilmektir
• sevilmeye
• seviliyordu
• sevilirdi
• popülerdi
• sevildiği
• sevimliydi
• sevilmezdi
• popülersin
• sevilmenin
• sevgi dolu

Bunu sorduğun için mutluyum oğlum. popüler olmak dünyadaki en önemli şeydir.
يسعدني سؤالك، أن تكون محبوباً هو أهم شيء في الحياة

Zayıf hafızamı affedin efendimiz ama popüler olduğunuzu hiç hatırlamıyorum.
حسناً, الآن يا سيدي إعذر ذاكرتي الضعيفة لكنني لا أذكر كونك محبوباً

İncil'de anlatıldığı gibi, sadece sevilmek mi istiyor diyorsun?
هل تقصدين أن كل واحد يريد أن يكون محبوباً, كما بالكتاب المقدس؟

Öte yandan ben bu şehirde pek sevilen biri değilim.
أنا، من ناحية أخرى لست محبوباً جداً في هذه المدينة.

Korkma sakın, hepimiz işinin ehli Göstereceğiz seni sevimli
ولكن لا تخف فنحن لطفاء سوف نجعلك تبدو محبوباً

"Hayat boyu öğreneceğin en büyük şey sadece sevmek ve karşılığında sevilmektir. "
أعظم شيء ستتعلمه أبداً هو أن تحب ... وتكون محبوباً في المقابل

Lisedeyken pek popüler değildim.
أتعلمُ أنّني في المدرسة لم أكن محبوباً و لم أكن أحمقاً

Tozlukların popüler olma şansının geyikli kazaklardan yüksek olduğuna karar vermiştik.
وتجعلينه محبوباً وقررنا أن مدفآت الساق ترجيح حصول

popüler olmamak.
أن لا يكون شخصاً شعبياً محبوباً من قبل الشباب

Çünkü o diğer erkekler gibi değil. Sadece sevilmek istiyor.
لانه كان بشراً مثل اى شخصٍ اخر و يود ان يكون محبوباً

Hayır, benim ihtiyacım olan şey, tekrar sevilmek.
لا,ما أحتاجه هو أن أكون محبوباً مرة آخرى

Elbette sevilmek istiyor. Hepimiz sevilmek isteriz.
يريد أن يكون محبوباً طبعاً، جميعنا نريد ذلك ..

Schneider çok sevilen biriymiş, amcamı linç etmek için toplanmaya başlamışlar.
شنايدر هذا كان محبوباً جداً وبسرعة تشكلت عصابة غوغائية

Apansız aramızdan ayrılan bu harika ve çok sevilen gencin hayatı güzelliklerle doluydu.
لهذا الشاب الرائع والذي أُخذ من بيننا فجأة والذي كان محبوباً جدا ومحاطا بكل ما هو جميل بالنسبة له

Ama gerçekten sevimli, çok etkileyici bir kahraman yarattın.
ولكنك صنعت بطلاً محبوباً وجذاباً لأبعد الحدود

Şuna yatakta bak, çok sevimli gözüküyor.
انظري إليه وهو في السرير يبدو محبوباً جداً

Hayat boyu öğreneceğin en büyük şey sadece sevmek ve karşılığında sevilmektir!
أعظم شيء ستتعلمه أبداً ... هو فقط أن تحب ... وأن تكون محبوباً في المقابل

Onunla sorunlarım var, herkesin var, ama onun da her canavar gibi, sadece sevilmeye ihtiyacı var.
كان لدى مشاكلى معه كالجميع لكنه كأى وحش, يريد أن يكون محبوباً فقط

Kral tüm halkı tarafından seviliyordu.
كان الملك محبوباً من قبل جميع أفراد شعبه

Mürettebat bozulacak. Warley çok sevilirdi.
الطاقم سيستقبل الخبر بغضب ويرلى كان محبوباً

1957 yılında Fowler adında bir çalışanımız vardı. O da çok popülerdi.
في 1957 كان لدينا موظف هنا اسمه (فاولر)، كان محبوباً أيضا للغاية

Benden önceki dostumun çok sevildiği belli.
سلفي هنا كَانَ محبوباً كثيراً.

Mesela... "Macgregor'um. Yaşarken çok sevimliydi."
ماكجريجور" ، عاش محبوباً طوال حياته"

Ross diğer mahkûmlar tarafından pek sevilmezdi.
و لَم يكُن روس محبوباً مِن قِبَلِ زُملائِه السُجناء

Herhalde bu yüzden çok popülersin.
أعتقد أن ذلك سبب كونك محبوباً

Sevmek ve sevilmenin ne olduğunu asla bilememek.
دون أن يسبق لك أن تعرف ما معنى أن تحب وتكون محبوباً

Her şeyin nasıl sevgi dolu olduğuna inanamazsın Ben.
لا يمكنك أن تتخيل يا بن .. كل شيىء كان محبوباً..