"محترمه" - Translation from Arabic to Turkish

• saygı
• edepli
• düzgün
• saygılı
• saygıdeğer

Evet, özgür bir kadın olarak son saatlerin, saygı duyulan, zengin dört çocuklu bir kadın olacaksın.
نعم، الساعات الأخيرة للحرية قبل أن تصيرين محترمه ثرية، وأمرأة مقرفة لأربعة أطفال

Karısı saygı duyulan özel bir okulda öğretmendir.
و زوجته معلمه فى مدرسه خاصه محترمه

Duyduğumda neredeyse silahı kafasına ben dayayacaktım ama Claire'i tanıdık ve kendisi edepli bir kadın.
شارفت على وضع مسدس برأسه عندما عرفت ولكننا تعرفنا على كلير انها أمرأه محترمه

Temiz, edepli ve mütevazı bir kız olduğuna inanmıştım.
أؤمن بها كونها نظيفه، محترمه و متواضعه.

düzgün biri olsa hadi neyse de düzgün de değil.
يمكنني ان اعيش معها اذا كانت محترمه ولكنها ليس كذلك.

Belki şimdi düzgün bir masa alabiliriz.
ربما يمكننا الان أن نحصل على طاولة محترمه

Şunu bilin ki, katili yakalayacağınıza, küllerimi istediğim gibi saygılı bir biçimde imha edeceğinize inancım tam.
فقط اعلمو ان لدى بعض الايمان للقبض ع القاتل والتخلص من رمادِ بطريقه محترمه كم طلبت

Düşünebileceğin en saygılı şekilde. Sadece...
..انى فقط اسألك بطريقه محترمه لا يمكنكِ تخيلها..

Burası saygıdeğer bir işletmedir. Burada kötü işlere izin vermeyiz.
تلك مؤسسه محترمه ونحن لن نسمح بأى اعمال هزليه هنا

Bak, kavgadan kaçmanın hoşuna gitmediğini biliyorum... fakat gerçek güç başkaları tarafından saygı görmekte, sadece kafa kırmakta değil.
انظرى ، انا اعرف انك لا تحبى ...التراجع عن اى معركه ولكن القوه الحقيقيه التى تجعلك محترمه ليست فى ضرب الرؤوس

Gayet güzel giyinilmiş. Görüyor musun, saygı budur.
بلباس جميل أيضاً، اراكي محترمه

O tanınırdı. saygı duyulurdu.
كانت معروفه كانت محترمه

düzgün bir okula girmezsen nasıl iş bulursun bilmiyorum.
إن لم تدخل إلى مدرسة محترمه إذن، لا أعرف كيفَ ستحصل على عمل

Peki, en azından artık doğru düzgün sohbet edebileceğim birisi var.
حسناً على الأقل لدى شخص ما لأتحدث معه محادثه محترمه

Onurlu, düzgün bir adamsın onurlu ve düzgün bir hayatı hakeden.
انك رجل محترم ونزيه والذي يسعى نحو حياة محترمه ونزيهه

Tom okulda bazı sorunlar yaşıyormuş ve Lily ona karşı çok saygılı davranıyor.
حسنا ، توم يواجه بعض المشاكل في المدرسة وليلي ، كانت محترمه جدا له

saygıdeğer bir İngiliz hanım gezgin sanatçı kılığında İskoç kırsalından seyahat ediyor.
أمرأه أنكليزيه محترمه تتنقل عبر الريف الاسكتلندي تتضاهر بأنها مقدمة عروض متجوله

Çok saygıdeğer bir kişi olduğunuz açık Bayan L.
من الواضح انك شخصيه محترمه "يا سيده "لامبرت