silinmiş bir zaman çizgisinden kalma bir yadigârdan başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | إنّك لا شيء سوى بقايا من جدول زمني محذوف. |
Her şey silinmiş, bir şey yok ancak bizi şeyleri kurtarabileceklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | لا يوجد شيء لقد كان كله محذوف لكنّم قالوا بأنْ هناك شيئاً يمكن إسترداده |
CIA sunucularından elde edilen silinmiş bir e-postanın içinde geçiyordu. | Open Subtitles | يتمحور الأمر حول بريد إلكتروني محذوف استعدناه من خوادم وكالة المُخابرات المركزية |
Kayıtlarınız silinecekti ama bir pürüz vardı sadece. | Open Subtitles | سجلك محذوف لكن كان هنالك شرط |
Kayıtlarınız silinecekti ama bir pürüz vardı sadece. | Open Subtitles | سجلك محذوف لكن كان هنالك شرط |
Davanın ertelenmesini istemediğimiz için kasetlerin Yargıç Ito'ya o kısımların çıkarılarak verilmesini öneriyoruz. | Open Subtitles | ولأننا لانريد بطلان الدعوى، (نقترح بأن نسلّم الأشرطة للقاضي (إيتو وذلك الجزء عن زوجته محذوف. |
Davanın ertelenmesini istemediğimiz için kasetlerin Yargıç Ito'ya o kısımların çıkarılarak verilmesini öneriyoruz. | Open Subtitles | ولأننا لانريد بطلان الدعوى، (نقترح بأن نسلّم الأشرطة للقاضي (إيتو وذلك الجزء عن زوجته محذوف. |
Tamamen silinmiş dosya diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هنالك شيءٌ كـ ملف محذوف حقيقةً. |
Bu resimler hariç telefondan her şey silinmiş. | Open Subtitles | كل شئ على الهاتف محذوف الا هذه الصور |