"محرري" - Translation from Arabic to Turkish

    • Editörüm
        
    • Editörüme
        
    • Editörümü
        
    • editörleri
        
    • editörümün
        
    • Yayın
        
    Şöyle ki benim önceki kitabım 2009'da yayınladığında, Avrupa'da Editörüm ile konuşurken rakiplerimin kim olduğu dikkatimi çekmişti. TED وهكذا عندما صدر كتابي السابق في عام 2009 كنت في أوروبا أتحدث مع محرري وكنت مهتمًا: من هو المنافس؟
    Editörüm bana baskı yapıyor. Çok yavaş olduğumu söylüyor. Open Subtitles أنا مطارد من قبل محرري يقول أني بطيئ جدا
    Bu oyunu, romanlarımdan birinde kullanmıştım... Editörüm bunun klişe olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles لقد إستخدمتُ هذا الجهاز مرّة واحدة في واحدة من رواياتي ، ويعتقد محرري أنّها كانت مبتذلة
    Editörüme söyleyeceğim John ve May fotoğrafı için senin ismini yazacak. Open Subtitles سأجعل محرري يكتب إسمك تحت صورة جون و ماي
    Editörümü arayıp öldüğümü söylerim. Open Subtitles سأتصل فقط محرري وأخبرها بأني قد مت
    Bugün, teknoloji şirketleri dünyanın en büyük editörleri. TED اليوم، شركات التكنولوجيا تعد أكبر محرري العالم.
    Güçlü bazı insanları karaladığım bir hikâye için görevlendirildiğimde editörümün ne kadar genç olduğumu bildiğini bile sanmıyorum. TED لا أظن أنّ محرري كان يدرك كم كنت صغيرة عندما أرسلت قصة ذكرت وفضحت بعض الأشخاص ذوي النفوذ.
    Editörüm şüphelerimden kurtulmam gerektiğini söylüyor. Open Subtitles يقول محرري أنني أحتاج لتجاوز شكوكي أولاً
    Editörüm, bir hikâye yazmak için buraya geldiğimi biliyor. Open Subtitles محرري يعلم أنّي أتيتُ إلى هنا كي أكتب تقريراً
    Editörüm kitabımın canlı olmasını istiyor ve ben bunu nasıl yapacağımı biliyorum. Open Subtitles يريد محرري نشر الكتاب، وأعلم كيفية القيام بذلك
    Editörüm bana tek verdiği konular siyahi bakış açısından geyikler. Open Subtitles محرري فقط يوكلني قطع من طرف وجهه نظر السود
    Editörüm ilk baskının bir kopyasını okumak ister misin diye sordu. Open Subtitles محرري يسأل إن أردت قراءة نسخة مبكرة من الكتاب، ولكن
    Geographic'teki Editörüm Amerika'nın Mavi Bölgesi'ni bulmamı istedi. TED محرري في ناشونال جوغرافيك أراد مني أن أجد المنطقه الزرقاء في أمريكا .
    Editörüm hazırladığımız haberler için bize masraf bütçesi açar. Open Subtitles محرري أعطانا نفقات إضافيه للقصص
    Editörüm, kuru temizlemeye uğramayı, Ufak bir köşe yazarı ile Open Subtitles من ناحية محرري فإن إحضار ثيابة من الكي
    Şu E.T. girdabı benimde içime sinmiyor ama Editörüm gazeteyi çok sattırır diye ısrar etti. Open Subtitles لم أكن مهووسة بالخيال ، لكن محرري أصر و قال ...... بأنها ستساعد على بيع الصحيفة ، لذا
    Editörüm bana Yaşam ve Hobi bölümünün ön sayfasını vermesinden çok mutlu olacaksınız. Open Subtitles سيسعدكما أن محرري قد وعدني "بواجهة ملحق "الحياة والترفيه
    O Ed Norton değil. Benim Editörüm olan David. Open Subtitles أنه ليس أيد نورتون أنه محرري , ديفيد
    Bunu çıkarıp Editörüme versem iyi olacak herhâlde. Open Subtitles أفترض أنه سيكون عليّ تسليم هذه إلى محرري
    Editörüme Charlotte Ann Robinson hakkında makale yazmayı teklif ettim. Open Subtitles لقد إخترت قصة محرري عن (شـارلوت آن روبنسون).
    Editörümü öldürdü bile ve bu benim yüzümden oldu. Open Subtitles وهو بالفعل... . قتل محرري وهذا كله خطئي
    Hayır, sabahki haber toplantısını kaçırdı, tüm bölüm editörleri başımın etini yiyip duruyor. Open Subtitles كلا لقد تخلفت عن إجتماع أنباء الصباح كل محرري القسم
    Ertesi akşam en sevdiğim editörümün de yardımıyla imkansızı başardım. Open Subtitles الليلة التالي بمساعدة بعد العمل من محرري المفضل
    Yayın yöneticileri haberi yakından izlememi istedi. Open Subtitles ليست فكرتي محرري المهمة أرادوا مني متابعة القصة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more