"محصنين" - Translation from Arabic to Turkish

    • bağışık
        
    • korumasız
        
    • savunmasız
        
    • bağışıklığı
        
    • dokunulmazdık
        
    Aralarındaki bütünlüğü sağlayan enerjiyi kesti, böylece onun kırıcıya karşı nasıl bağışık olduğunu anlamak daha da zor olacak. Open Subtitles اغلقة الطاقة المتماسكة بينهم لذا سيكون من الصعب معرفة كيف اصبحوا محصنين ضد الديسربتر
    Çoğalmak için organik malzeme kullanıyorlar bu da onları EM darbesine bağışık hâle getirdi. Open Subtitles لقد استخدمت مواد عضوية للتضاعف الذي يساعدهم أن يكونوا محصنين من النبضات الكهرومغناطيسية
    İşte adaları muhteşem birer gizlenme alanı kılan bu mahremiyet, aynı zamanda onları korumasız da kılar. Open Subtitles لقد قالوا ، الخصوصية هي التي تجعل الجزيرة مخابئ رائعة و أيضا يجعلهم غير محصنين
    Buraya korumasız bir şekilde geleceğimize inanmıyorsundur elbette. Open Subtitles طبعًا لا تتوقّعون أن نجيء لهنا غير محصنين من الإذهان.
    Onun filosu olmadan savunmasız kalırız. Open Subtitles مع ابتعاد اسطوله عن موقعنا سنكون غير محصنين
    Mağara ağzını kapatacağım ve böylece savunmasız olmayacağız. Open Subtitles أنا ذاهب لأسد ثغرة المغارة كي نبقى محصنين
    Ancak Ruslar acıya bağışıklığı varmış gibi davranmadılar. Open Subtitles لكن الروس لم يتظاهروا بأنهم محصنين ضد الألم
    Bir süreliğine, mutluluğumuzla dokunulmazdık. Open Subtitles لفترة كنا محصنين فى سعادتنا
    bağışık da değiliz, o yüzden halka ve kendimize göz kulak olalım. Open Subtitles و نحن لسنا محصنين لذا ابقوا عيونكم مفتوحة على المحليين و على بعضكم
    Clay, Aleister'ın adamlarının acıya bağışık olduklarını söyledi. Open Subtitles ذكر كلاي بأن اتباع اليستر محصنين ضد الالم
    Neden tüm böcekleri kırıcıya bağışık yapsın da onu yapmasın? Open Subtitles لماذا جعل كل الاخرين محصنين ماعدا هى
    Buraya korumasız bir şekilde geleceğimize inanmıyorsundur elbette. Open Subtitles طبعًا لا تتوقّعون أن نجيء لهنا غير محصنين من الإذهان.
    İyi de 48 saat geçti efendim. Eğer amaç bizi savunmasız bırakmaksa o halde nasıl oldu da hâlâ ölmedik? Open Subtitles ولكن مضى 48 ساعة سيدي, اذا كان الهدف هو جعلنا غير محصنين, اذا كيف لا نزال أحياء؟
    Onları şimdi durdurmalıyız, savunmasız haldelerken. Open Subtitles أنت مُحقة يتعين علينا إيقافهم فقط فى حين كونهم غير محصنين
    Hiç bu kadar savunmasız olmamışlardı. Open Subtitles لم يسبق أن كانوا غير محصنين بهذا الشكل
    Bazılarımız kıyıya çıktık. Beş kişinin bağışıklığı vardı. Open Subtitles خمسة منا كانوا محصنين
    Yüzde birden azının bağışıklığı vardı. Open Subtitles أقل من 1% محصنين.
    Bir süreliğine, mutluluğumuzla dokunulmazdık. Open Subtitles كنا محصنين فى سعادتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more