"محصور" - Translation from Arabic to Turkish

    • sıkışmış
        
    • sıkışıp
        
    • sıkışır
        
    • sınırlı
        
    • tuzağa
        
    • kısıldın
        
    • kalmış
        
    • kaldım
        
    • sıkıştı
        
    • tıkılıp
        
    Dünyalar arasında sıkışmış kalmış, kaderi üzerinde hiçbir denetimi olmaksızın, hiçbir şeye dokunamadan. Open Subtitles محصور بين العوالمِ بدون سيطرةِ على مصيرِه، لَيسَ قادر على مَسّ أيّ شئِ يؤَثّرْ على أيّ شئِ.
    Doldurulmuş hayvan dükkânı ve bir erotik kitapçı arasına sıkışmış, hayatınızda görebileceğiniz en küçük hamburger dükkânı. Open Subtitles أصغر محل لبيع شطائر البيرغر رأيته في حياتي محصور بين محل للتحنيط ومكتبة بثلاث طوابق
    Ama birkaç yıldır ikisinin arasında sıkışıp kaldım. Open Subtitles و لكن ونوعاً ما أنا محصور في المنتصف منذ بضعة سنوات
    Sizi atmak istedikleri şehirde sıkışır kalırsınız. Open Subtitles انت محصور في المدينه التي يقررون رميك فيها
    Çoğu hasar pelvisinde, kalçalarının ön, arka ve yukarısında sınırlı. Open Subtitles أغلب الضرر محصور بحوضه والأجزاء العلوية الأمامية والخلفية لعظمي الفخذ.
    Eğer oyun kapanmazsa, Oyuncakçı dünyayı ele geçirirken sen de herkes gibi tuzağa düşmüş olacaksın. Open Subtitles اذا لم تغلق اللعبة ستبقى محصور مع الآخرون بينما يسيطر صانع الالعاب على العالم
    Ve şimdi tekrar kapana kısıldın. Open Subtitles والآن أنت محصور ثانيةً.
    Plan yüzünden senin bu hayal geminde kısılı kaldım. Open Subtitles بسبب الخطّة، أنا محصور على مركبة الأحلام لك.
    Evet, buradayım. Göğsüm sıkıştı. Bağıramıyorum. Open Subtitles نعم ، أنا هنا صدري محصور ، لا أستطيع الصراخ
    Ben de küçük bir daireye tıkılıp bir velet'in altını değiştiriyor olabilirdim. Open Subtitles كان يمكن ان اكون محصور في شقه صغيره اغير الحفاظات لمؤخره ولد مزعج
    Şekil değiştiricinin seni öldürmeye çalıştığından beri cihaza sahip olmadığını düşünürsek, mevcut vücudunda sıkışmış olması gerek. Open Subtitles مما يعني أنّه ومنذ أن حاول ذلك المتحوّل قتلك وليس معه جهازه، فهو محصور في جسده الحالي.
    Araçta sıkışmış sürücü var. Yaralı ancak bilinci açık. Open Subtitles لدينا السائق محصور في السيارة متأذي ولكنه في وعيه
    Adam zaten köşeye sıkışmış, isteseniz de içine edemezsiniz. Open Subtitles .إنه محصور في مكان واحد .لا يمكنك أن تفسد هذا
    Bow, General Zod "Phantom Zone"da sıkışmış. Open Subtitles "كلمة "بو-ربطة الشعر الجنرال زود محصور في "نطاق-زون" وهمي
    Sizi terk etmeye kararlaştırdıkları Şehirde sıkışıp kalırsınız. Open Subtitles انت محصور في المدينه التي يقررون رميك فيها
    Sizi terk ettikleri şehirde sıkışıp kalırsınız. Open Subtitles انت محصور في المدينه التي يقررون رميك فيها
    Hiçbir şeye dokunamadığın, tadını alamadığın bir dünyada sıkışıp kaldığını düşün. Open Subtitles تخيّل نفسك محصور فى عالم، غير قادر على لمسه.. ولا على تذوقه.
    Sizi atmak istedikleri şehirde sıkışır kalırsınız. Open Subtitles انت محصور في المدينه التي يقررون رميك فيها
    Sizi atmak istedikleri şehirde sıkışır kalırsınız. Open Subtitles انت محصور في المدينه التي يقررون رميك فيها
    İlk rapora göre hasar kıyı bölgeleriyle sınırlı kaldı. Open Subtitles 57 مساءً اليوم التقارير الأولية تشير لأن الضرر محصور أساساً بالساحل
    Aksine, ...hasarın sadece bir bölgede nasıl sınırlı kaldığına bakar mısın ? Open Subtitles بالعكس تماماً أترين كيف أن الضرر محصور بمنطقة واحدة؟
    Başardı k! Bir ağ değil ama tuzağa düştü! Open Subtitles هو ليس محصور فى شبكة، لكنّه محصور.
    Şimdi kapana kısıldın. Open Subtitles أنت محصور الآن.
    Gayet klasik. Geleneksel İslâm ve Batı arasında kalmış. Open Subtitles لديه ملفٌ كلاسيكي وهو محصور بين تقاليد الاسلام والغرب
    Demek ki köşeye sıkıştı! Open Subtitles أرى أن هذا الرجل محصور حقا الآن
    Bu havalandırmalı bürolara tıkılıp anlaşmalar yapıyorum. Open Subtitles يَبقونَني محصور في هذه مكاتبَ مكيفة، نعقد الصفقاتَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more