"محظوظ جداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok şanslısın
        
    • çok şanslıyım
        
    • çok şanslı bir
        
    • kadar şanslı
        
    • çok şanslısınız
        
    Böyle güzel iki kadınla yaşadığın için çok şanslısın. Open Subtitles أنت رجل محظوظ جداً تعيش مع امرأتان جميلتان
    Böyle güzel iki kadınla yaşadığın için çok şanslısın. Open Subtitles أنت رجل محظوظ جداً تعيش مع امرأتان جميلتان
    Seni tanıdığım için seninle karşılaştığım için çok şanslıyım. Open Subtitles انا محظوظ جداً لمعرفتكِ و محظوظ جداً لمقابلتكِ
    Bana göz kulak olduğun için çok şanslıyım. Open Subtitles ياللروعة،إنّك.. أنا محظوظ جداً لكون لدي .شخص مثلك يعتني بيّ
    Doğru mu? Nathaniel Kahn: Yaptıysa çok şanslı bir adamdır. TED نثانيال خان: إن كان ذلك صحيحا فهو رجل محظوظ جداً.
    O kadar şanslı ki. Onu mahvedebilirdim. Çocuğu alıp Avrupa'ya gidebilirdim. Open Subtitles إنه محظوظ جداً,كنت أستطيع أن أتركة كان بمقدوري أن آخذ الطفلة و أهرب إلى أوروبا
    çok şanslısınız, Bay Smith. Bu adamlar çok tehlikeli. Open Subtitles أنت محظوظ جداً سيد سميث فهذان الرجلان خطران
    Ve çok şanslısın çünkü okuyabileceğin daha çok kitap var. Open Subtitles وأنت محظوظ جداً إذ هنالك الكثير من الكتب التي يمكنك أن تقرأها
    Böyle bir aileye sahip olmakla zaten çok şanslısın. Open Subtitles أنت فعلاً محظوظ جداً لأن لديك عائلة كهذه.
    Birçok travma vakası gördüm ancak sen çok şanslısın. Open Subtitles لقد مضت فترة منذ أن عالجتُ الإصابات لكنّي أود القول بإنك محظوظ جداً
    Frank Reynolds gibi kendini çabuk toparlayan biriyle olduğun için çok şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ جداً بأنّك مَع شخص ما مرن كفرانك رينولدز.
    çok şanslısın. Senin kazanacağını biliyordum. Open Subtitles أنت محظوظ جداً, أنا متأكد أنك سوف تفوزين اليوم
    çok şanslısın... henüz gelmedi. Open Subtitles تعرف لم أنت محظوظ جداً لإنة لم يتذوقك بعد
    Teşekkürler. (Alkış) (Alkış) Teşekkürler. Burda olduğum için çok şanslıyım. Teşekkürler TED شكرا. (تصفيق) (تصفيق) شكرا. محظوظ جداً أن أكون هنا. شكرا. (تصفيق)
    Öyle harika bir yaklaşımın var ki. çok şanslıyım. Open Subtitles إن لديك موقفاً رائعاً إننى محظوظ جداً
    Bir zürafam olduğu için çok şanslıyım, Open Subtitles , أنا محظوظ جداً لحصولى على زرافة
    Senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım. Open Subtitles أنا محظوظ جداً لأن لدي صديق مثلك
    Teşekkürler, bebeğim. Sana sahip olduğum için çok şanslıyım. Open Subtitles -شكراً يا عزيزتي ، أنا محظوظ جداً لأحظي بكِ
    Uyandığında, çok şanslı bir adam olduğunu düşündüğümü söyleyin ona. Open Subtitles حسناً,عندما يستيقظ أخبريه أنى أظنه رجل محظوظ جداً
    O çok şanslı bir adam. Eşsiz biri olmalı. Open Subtitles إنه رفيق محظوظ جداً يجب أن يكون رجل مميز
    Çocuklar Lanier Gölü'ne gidiyormuş. Göle gidecek kadar şanslı değilseniz tek çare: Havuz. Open Subtitles أنت محظوظ جداً فهذه افضل بركة سباحة في حيك
    -Ben hiçbir şey yapmadım. Sorun değil. çok şanslısınız. Open Subtitles لم أفعل شيئاً - لا بأس, أنت محظوظ جداً -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more