"محفز" - Translation from Arabic to Turkish

    • motive
        
    • katalizör
        
    • motivasyon
        
    • uyarıcı
        
    • teşvik
        
    • uyarıcılar
        
    • tetikleyici
        
    • uyarıcısı
        
    • motivasyondur
        
    Beklendiği üzere, bu derin amaç hissi, LEGO çalışanlarını oldukça motive ediyor. TED وليس مفاجئاً هذا الهدف العميق أظهر بأنه محفز للعاملين في ليغو.
    Onu yakalayacağız. Hapsi boylayacak. Vurulmanın beni motive ettiğini söylemeliyim. Open Subtitles سنلحق به وندخله إلي السجن أعتبر الاصابة بطلق ناري محفز للغاية
    İnternetin yaptığı şey ise katalizör olmak. TED و مع ذلك، ما يفعله الإنترنت هو أنه محفز.
    - Bu güçlü bir motivasyon olabilir. - Evet olabilir. Open Subtitles ــ يبدو أن هذا محفز قوي ــ أجل, يبدو كذلك
    Sünnet derisindeki ya da herhangi bir derideki kokain uyarıcı değildir; uyuşturucudur. Open Subtitles الكوكائين على الجلد أو أي جلد آخر ليس محفز بل عامل تخدير
    teşvik edici bir konuşmayla ayaklarınızı yerden kesmek ve mağdurların onuru ve insanlığı için savaşmanın öneminden konuşmak istedim. TED أردت تحريككم عاطفيًا بخطاب محفز عن أهمية النضال ﻷجل كرامة وإنسانية الناجين.
    Rastgele uyarıcılar, ciddi algılanır. Open Subtitles محفز عشوائي يرى بأنه مهم
    Mutlaka onu kendini değiştirmeye itecek ikincil bir tetikleyici olmalı. Open Subtitles لا بد من وجود محفز ثانوي يحفزه ليغير من نفسه
    Nöbetlerimi azaltmak için akciğer-mide siniri uyarıcısı yerleştirdim. Open Subtitles زرعت محفز العصب المبهم بهدف تقليل نوبات التشنج.
    Evet, vurulmayı her zaman motive edici bulmuşumdur. Open Subtitles أجل, حسناً, لطالما وجدت أن إطلاق النار أنه عامل محفز
    - Pornografide aktörü motive halde tutan, onu tahrik eden kimse... anlıyor musun? Open Subtitles في الخلاعة هو الشخص الذي يبقي الممثل محفز ، مثار أتعرفي؟
    Eğer birisi motive etmek için öfkemi cesaretlendirmek yerine beni yedeğe alsaydı, hayatımı değiştirebilirdi. Open Subtitles ، بدلًا من تشجيع غضبي بصفتي محفز, لربمّا أنها تغير حياتي.
    Karbon dioksitin yeniden takdimi bir katalizör gibi iş görebilir. Open Subtitles إن إعادة إدخال ثاني أكسيد الكربون قد تكون بمثابة عامل محفز
    Serumun içeriğindeki proteinlerin, her bir bireyin bünyesindeki adrenalin tarafından üretilen enzimlerle bağ kurmasını sağlayan bir çeşit katalizör. Open Subtitles محفز ما يسمح للبروتينات من المصل التفاعل مع الانزيمات التي يفرزها ادرينالين الشخص
    Bir katalizör kullanıldığına dair bir iz var mı ? Open Subtitles هل هناك دليل على استخدام محفز للحريق
    Sanırım insanları kamçılamanın iyi bir motivasyon kaynağı olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنّ ضرب الناس بالسوط هو محفز مناسب
    Yaptığımız veya inandığımız şeylerin temelindeki motivasyon kaynağı, ölümdür. Open Subtitles معظم ما نفعله معظم ما نعتقده محفز بواسطة الموت
    İşte o zaman Himalayalardaki insanların kataraktlarına yardım edilebileceğini düşünmeye başladım ve farkettim ki bu tür narsistçe bencillikten ayrılıp başkalarını düşünmenin fedakarca keyfine, yardım edilen insanlar için iyi hissetme sonucuna vardım. Sanırım bu bir motivasyon sebebi. TED ثم بدأت أفكر في الناس الذين يعيشون في الهمالايا ممن يحتاجون مساعدة لعلاج أمراض عدسة العين، فأدركت أني انتقلتُ من التمركز حول الذات النرجسي إلى سعادة الإيثار، إلى الشعور الطيب اتجاه الناس الذين تقدم لهم لمساعدة. أعتقد أن هذا محفز.
    Tamam, şimdi de sıkıntı çıkaran bir uyarıcı deneyeceğiz. Open Subtitles حسناً، تالياً سنقوم بإدخال محفز يثير القلق، و نقوم بقياس مستويات التوتر
    Vagus sinir uyarıcı, doğuştan gelen hasarlarda kullanılmaz ki. Open Subtitles كان من المستحيل نجاح محفز العصب المبهم في حال وجود تلف في الدماغ.
    Şu anda, sıfır teşvik ve ödülle neden hızlı süreyim ki? Open Subtitles الآن. بدون محفز أو جائزة لما أقود بسرعة ؟
    Rastgele uyarıcılar, ciddi algılanır. Open Subtitles محفز عشوائي يرى بأنه مهم
    Hatırlarsın, ikincil bir tetikleyici olduğunu söylemiştim. Open Subtitles اتذكر انني قلت انه هناك محفز ثانوي؟
    Bir şey yerleştirmiştin. Vagus siniri uyarıcısı. Open Subtitles زرعت شيئاً يسمى "محفز العصب المبهم".
    Mutluluk, büyük bir motivasyondur ve biz mutlu olmak için gayret ederiz. TED والسعادة محفز عظيم: إننا نكافح بكل ما بوسعنا من أجل السعادة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more