"محفظتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • cüzdanını
        
    • cüzdanı
        
    • Çantasını
        
    • Cüzdanında
        
    • çantasına
        
    • çantasında
        
    • Cüzdan
        
    • Çantası
        
    • cüzdanıyla
        
    • çantasından
        
    • cüzdanına
        
    • cüzdanından
        
    • Portföyünü
        
    Bir buçuk saat sonra, cüzdanını çalmaktan tamamen vazgeçtim. Open Subtitles بعد نصف ساعة، تخليت عن فكرة إنتزاع محفظتها بالكامل
    Ne elbiselerini aldı, ne de cüzdanını. Open Subtitles هي لَمْ تَأْخذْ أيّ مِنْ ملابسها أَو حتى محفظتها.
    Ayrıca cüzdanı ve elmas yüzüğünün olduğu mücevherleri de. Open Subtitles نعم,تلك,مع محفظتها و كل مجوهراتها من ضمنها خاتم ماسي بعيار 3 قيراط
    Çantasını, sandaletlerini gözlüklerini bulup.... ...buradan çıkmak tam yirmi dakikasını alacak. Open Subtitles الأن ستأخذ 20 دقيقة لتجد محفظتها وصندلها ونظارتها الشمسية وتخرج من هنا
    Biliyorum. Ama annem Cüzdanında saklamış olabilir. Ya da arabada. Open Subtitles أعرف و لكن إن قامت أمي بالإحتفاظ ببعض الصور في محفظتها أو كانت تحتفظ بها بالسيارة
    Para birikince de ayda bir kere keseyi çantasına koyup bankaya gidiyor. Open Subtitles المال يتكور ،، وبعدها حالما ينتهي الشهر تضعهُ في الجيب في محفظتها وتأخذهُ إلى البنك
    cüzdanını çalıp geri verirken sana minnettar kalmasını beklemek yok, cüzdandaki parayı sana içki ısmarlamak için kullanmasını ardından da seks yapmayı beklemek yok. Open Subtitles لا مزيد من سرقة محفظتها لأعيدها إليها وتتأمل بأنها ستكون ممتنه، وستشتري لك شراب ولربما تمارسا الجنس بعد ذلك
    Biri isterse, cüzdanını vermesi gerektiğinden. Open Subtitles كنا دائماً نخبرها بأن هذه المدينة خطيرة وأخبرناها أنه إذا أوقفها مجرم وطلب محفظتها ليس عليها سوي أن تُعطيها له
    Neden cüzdanını, cep telefonunu ya da üzerindeki mücevherleri almamış? Open Subtitles لماذا لم يأخُذ محفظتها أَو هاتفها الخلوي أَو المجوهرات مِنْ جُثتها؟
    cüzdanı buradaki molada bulunmuş. Kız kayıp. Open Subtitles محفظتها وجدت في هذه الإستراحة إنها مفقودة
    Konu cüzdanı değil. Cüzdanındaki parası. Open Subtitles اجل,اسف,انك محق,معذرة ليست محفظتها وانما النقود من محفظتها
    cüzdanı, anahtarları veya telefonu değilmiş. Open Subtitles أجل، ولمْ تكن محفظتها ولا هاتفها ولا المفاتيح أيضاً.
    Belki de, onu vurup, Çantasını arakladın ve gasp gibi göstermeye çalıştın. Open Subtitles لربّما أطلقت النار عليها وسرقت محفظتها لجعله يبدو مثل سرقة
    Yastık fırlatma ya da alışverişe giderken Çantasını taşımak mı? Open Subtitles ستعطيك محفظتها لحملها او تأخذك للتسوق لرمي الوسائد
    Cüzdanında sadece senin ve Kurt Russell'ın fotoğrafı vardı. Open Subtitles الصور الوحيدة التي كانت في محفظتها كانتِ لكِ و لـ كرت راسل
    Belki Cüzdanında resmi vardır. Open Subtitles ربّما لديها صورة له في محفظتها
    Sahte kimliği gizlice çantasına soktum. Open Subtitles دسست البطاقة المزيفة في محفظتها
    Buraya kazadan dolayı geldiğini söyledi ama çantasında adresimizi buldum. Open Subtitles قالت بأنّها أتت لهذا البيت بالصّدفة لكنّني وجدت عنواننا في محفظتها.
    Mesaj bırakın, yoksa bağırırım. Cüzdan, anahtarlar ve cebi hala orada. Open Subtitles مازالت محفظتها, ومفاتيحها, وهاتفها النقال في الحقيبة
    Yüzbaşı buradaymış. Çantası. Askeri kimliği içinde. Open Subtitles كانت محتجزة هنا لأني وجدت محفظتها وهويتها العسكرية فيها
    İntihar edişini izledin ve sonra onun cüzdanıyla kayıplara karıştın. Open Subtitles لقد شاهدتيها تنتحر ثم بعد ذلك إتجهتِ مباشرةً إلى محفظتها.
    - çantasından bir şey çalmaya çalıştı. Open Subtitles لقد مال ليأخذ شيئاً من محفظتها.
    O halde bunu cüzdanına koy, bizim de aramız iyi olsun. Open Subtitles ضعي هذا إذاً في محفظتها, وسنكون على ما يرام
    Ya cüzdanından kurtulmuş ya da bir yerlerde Buffalo Bill için losyonlanıyor. Open Subtitles الأمر أنها قد أسقطت محفظتها أو أنها بمكان ما تستعمل غسول للجلد لبافالو بيل
    Portföyünü yönettiğinden bahsetmemiştin. Open Subtitles لم تقل إنها أعطتك محفظتها من قبل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more