Anlamadım. ADAM'ın kızarmış tavukla ne işi var? | Open Subtitles | أنا لا أفهم ما الذى يمكن أن يفعلة هذ الرجل بفراخ محمرة |
Çifte pastırmalı acılı çizburger ve ince uzun, iyi kızarmış, bol kızartma. | Open Subtitles | لحم مقدد مزدوج ، فلفل، برجر بالجبن ، بطاطا مقلية و محمرة ملائمة |
Daha sonra fırında leopar ve sonunda ise kızarmış maymun beyni! | Open Subtitles | ثم ريش محمرة من الفهد الصغير و أخيرا دماغ قرد مغمسة في الصوص |
Hey jöle parçası... komisere git,bana bir dolu patates kızartması getir ve bu hiç olmamış gibi davranıcaz, tamam mı? | Open Subtitles | أيها الأحمق اذهب للمقصف و احضر لي بطاطس محمرة و سأتظاهر أن هذا لم يحدث، حسناً؟ |
Tamam ama tatlı olarak patates kızartması söylüyorum. | Open Subtitles | حسناً و لكنني سأتناول بطاطس محمرة للتحلية |
kızarmış tavuk, patates kızartması ve karnabahar ogratenden oluşan bir yemek. | Open Subtitles | وكان العشاء مكون من, دجاج مشوى, وبطاطس محمرة وقرنبيط... ولاحقا... |
Bana biraz kızarmış piliç ve çikolatalı puding gönder. | Open Subtitles | فاليرسلوا لى دجاجة محمرة وكيكة شيكولاتة |
kızarmış minik patates ve karamelli havuçla birlikte. | Open Subtitles | مع بطاطس صغيرة محمرة وجزر بالكراميل |
"Halffried" tavuk ve kızarmış patates. Hadi gidelim. | Open Subtitles | نصف فرخة محمرة وارز, هيا بنا |
Huzursuz vicdanım kızarmış kuşlara ve yemeğe dönüştü. | Open Subtitles | فراخ محمرة و حلوى |
Huzursuz vicdanım kızarmış kuşlara ve yemeğe dönüştü. | Open Subtitles | فراخ محمرة و حلوى |
Yorgun görünüyorsun. Gözlerin kızarmış. | Open Subtitles | تبدوين متعبه عيناك محمرة |
kızarmış patates getirdim. | Open Subtitles | لدي بطاطا محمرة |
Lynette Scavo kızarmış tavuk getirdi. | Open Subtitles | لينيت سكافو) أحضرت فراخ محمرة) |
Gözlerin kızarmış. | Open Subtitles | عيناك محمرة. |
Biraz kızarmış görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين محمرة . |