"محياك" - Translation from Arabic to Turkish

• Yüzündeki
• surat
• yüzünde
• suratında
• gülümseme
• suratını

Sana iyi geceler dediğimde, Yüzündeki ifadeyi bir görebilseydin.
أتمنى أن ترى النظرة التي كانت تعلو محياك حينما أخبرتك تصبح على خير

Yüzündeki şu aptal sırıtışı yok etmek için sabırsızlanıyorum.
لا أطيق الانتظار لمسح تلك الابتسامة الغبية من على محياك

Yüzündeki işte o gülümseme. Bu gerçek mi?
هل هذه الابتسامة التي على محياك حقيقيّة؟

Kendini keşke dışarıdan görsen. Ölüm saçan surat ifadeleri, kendini bir şey sanan hareketler.
يجب أن ترى نفسك، محياك النازع للقتل ووقفتك النرجسيّة.

Ve o gece kliseden çıktığını gördüm.. ..yüzünde bir gülümseme vardı..
وليلتئذٍ رأيتك تغادرين الكنيسة وتلك النظرة تعتلي محياك

Ama senin de suratında abimin suratındaki gibi endişeli bir ifade var.
لديك ذات النظرة القلقة على محياك مثل أخي.

Tamam. Süper ciddi suratını takındın. Öyle mi?
حسنٌ، تعتلي محياك نظرة الجدّ الشديد خاصّتك.

Yüzündeki ifadeden anlaşıldığı üzere zihnime girmişsin.
أحزر وفقًا للنظرة المعتلية محياك أنّك قرأت أفكاري، لكن أنصت.

Yüzündeki kan akışından korktuğunu hissedebiliyorum ki odaklanıp sözlerimin akışını takip ettiğin sırada..
يشعرني محياك أنّك هلعٌ من منظر الدم المُراق

ve aklındaki ölüme en yakın şekilde, huzurlu ve Yüzündeki bir gülümsemeyle ölürsün.
وسيتسنّى لك الموت بعقل هادئ وبسلام وابتاسمة على محياك.

Yüzündeki bu bakışı görmemi engelliyordu.
اعفني من النظرة التي تعتلي محياك الآن.

Bu surat ne şimdi?
لمَ يرتسم محياك بالوجَل؟

yüzünde o acayip gülümsemenle yakalığını takıp gizlice yanaşmalar falan.
مرتديًا هذه الياقة راسمًا على محياك بسمة مخيفة قذرة.

Yatakta yatarken yüzünde gülümseme vardı. -18 saat evet
تُرك للموت؟ كنت نائماً على السرير وابتسامة على محياك!

- Nihayet suratında güller açtı.
على الاقل, ابتسامة لعينة على محياك

Hazır sen bunu yaparken Ajan Rhodes hatırım için şu mutlak şaşkınlık suratını yine takınabilir misin?
وبينما تقوم بفتحها يا عميل (رودز) هل تمانع أن تعيد إبراز نظرة الارتباك التام هذه على محياك من أجلي؟