Bir tarafa fırtınalı okyanus diğerine de gökkuşağı koydun mu iş bitmiştir. | Open Subtitles | ضع عاصفة محيطية في ناحية ،و قوس قزحِ في الناحية الأخرى وانتهينا |
Bu okyanus bilimiyle ilgili bir fenomen mevsimsel olarak zaman ve yer değiştiriyor. | TED | إنها ظاهرة جغرافية محيطية ولكنها تتحرك مع الفصل |
Büyük okyanus dalgalarının 10 metreyi bulan boyuyla geniş parçalı dalgalar halinde gelmesi bekleniyor. | Open Subtitles | أمواج محيطية ضخمة يتوقع أن تصل متسببة بأمواج كبيرة على الشاطىء |
Dünyanın mantosunun derinliklerindeki volkanik faaliyet iki kıta arasından yeni bir okyanus kabuğu çıkartarak okyanus ortasında kıtaları bölen bir sırt yarattı. | Open Subtitles | نشاط بركاني من أعماق القشرة الأرضية أقحمت قشرة محيطية ، جديدة بينهما منشأة نتوء جبلي في المحيط و الذي قسمهم لجزأين |
Bazıları bir okyanus hissi olarak tanımlıyor, her şeyle birlik olma. | Open Subtitles | البعض يصفها كتجربة محيطية وحدة تتضمن كل شيء |
Yani bu adam beni öldürmeye çalışıyor ve biz de onu okyanus hissi ile ödüllendiriyoruz. | Open Subtitles | إذاً هذا الرجل يحاول قتلي ونحن نكافئه بتجربة محيطية |
Mesela Atlas okyanusu kıyı şeritleriyle sınırlanmayan ama okyanus akımlarıyla sınırlanarak deniz yosunu zenginliği taşır ve bu yosunlar burada büyür bir araya gelir. | TED | بحر سرغاسو (الطحالب) على سبيل المثال ليس بحراً محاطاً باليابسة ولكنه محاط بتيارات محيطية تحتوي وتغلف هذه الثروة من الطحالب التي تنمو وتتكتل هناك |