"مخاوفها" - Translation from Arabic to Turkish

    • korkularını
        
    • korkusu
        
    • korkularıyla
        
    • korkuları
        
    • korkusuyla
        
    • korkusunun
        
    • korkusunu
        
    • korkularının
        
    Bilirsiniz, kardeşini görmüş, kardeşi de bütün korkularını arkada bırakmasını söylemiş. Open Subtitles لقد رأت شقيقتها، و شقيقتها قالت لها أن تترك كل مخاوفها.
    Doğum yaklaşıncaya kadar ona eşlik et, sorularını cevapla, korkularını hafiflet. Open Subtitles رافقيها ريثما يحين وقت عمليتها أجيبي على أسئلتها وهدئي من مخاوفها
    Onun en büyük korkusu, başka bir tane çalmaları. Open Subtitles مخاوفها الكبرى هو أنه سيسرقون منها ما تبقى
    Sırf seni seviyor diye en büyük korkularıyla yüzleşti. Open Subtitles لقد واجهت أعظم مخاوفها كل ذلك لإنها أحبّتك
    Biri savaş alanında, diğeri korkuları yüzünden kendiyle girdiği savaş. Open Subtitles واحدة كانت بأرض المعركة و أخرى مع نفسها ضد مخاوفها
    Fakat asıl mesele, açık ya da kapalı, fobisiyle ya da korkusuyla bir bağ kuramadı. Open Subtitles ولكن النقطة الأهم، مفتوح او مغلق هي لم تبدي تواصلاً بين رهابها و مخاوفها
    Kitabın dediğine göre yalnızca onun korkusunun kökünü yok edersen hastalığı sona erecek. Open Subtitles الكتاب يقول ذلك فق قتل قلب مخاوفها سيوقف المرض
    Senin duyabilmen için, onu dinlemen için korkularını abartıyordu. Open Subtitles إنها تبالغ في مخاوفها كي تسمعها كي تصغي لها
    En kişisel arzularını en derin korkularını bu odada anlatırdı. Open Subtitles أكثر رغباتِها العميقةِ مخاوفها الأعمق - هنا في هذه الغرفةِ
    korkularını geride bırakıp karanlıktan aydınlığa çıkabilen bir kadın rolü. Open Subtitles قواعد لامرأة تترك ورائها مخاوفها وتخرج الى ضوء الشمس لتتخلص من الظلام
    Bu sebeple de bilinçaltının en karanlık kısımlarının ortaya çıkması en büyük korkularını da su yüzüne çıkardı. Open Subtitles الذي بدأ بدوره إستهلال جزء الظلام من اللاوعي لديها، الذي سمح لها بالتعمّق في مخاوفها الغزيرة
    Yani, eğer... eğer kazanırsa, bu en kötü korkularını tetikleyebilir, ve... Open Subtitles أعني، إن ... إن تم قبولها ربما هذا يؤكد مخاوفها السيئة
    Evini ve en derin korkularını biliyordu. Open Subtitles انه لم يعرف مكانها فقط, ولكن يعرف مكان مخاوفها الداخليه .
    Belki de en büyük korkusu bir kız filminde olmak değil de biri için gerçekten bir şeyler hissetmektir. Open Subtitles لأنه ربما اعظم مخاوفها ليست ان تكون في لحظة رومانسية لكن ان تحمل مشاعر حقيقية لشخص ما
    En büyük korkusu reddedilmek demek ki onu reddedeceğim. Open Subtitles أكبر مخاوفها ليس كونها مرفوضة، وإنّما أنّي سأقوم برفضها أيضاً.
    korkusu boşa. Open Subtitles أعتقد أن مخاوفها في مكانها
    Düşündün ki; "İşte eşime korkularıyla yüzleşmesine yardım edebileceğim bir fırsat!" Open Subtitles فقلت "هذه هي الفرصة لعلاج زوجتي "للمساعدتها على مواجهة مخاوفها
    Demek korkularıyla böyle yüzleşiyor. Open Subtitles هكذا تواجه مخاوفها
    Ama en derinlerdeki korkuları ile yüzleşene kadar harika bir ajan haline gelemedi. Open Subtitles لكنها لم تصبح عظيمة حتى حرّرت نفسها بمواجهة أعمق أعمق مخاوفها
    Örneğin korkuları ya da inancı. Open Subtitles عبر مخاوفها, كمثال, او عن طريق الايمان
    Robin teyzeniz en büyük korkusuyla yüzleşmek zorunda kaldı. Open Subtitles العمه (روبن) كان لابد عليها من مواجهة اسوأ مخاوفها
    Mama Jane, sağda olan, en büyük korkusunun, hiç görmediği torununu, ne yemek yaptığını göremediği için zehirleyebileceği olduğunu söyledi. TED ماما جاين، التي على اليمين، قالت لي أن أكبر مخاوفها هي أن تقوم بتسميم حفيدها، الذي لم تره أبداً، لأنها لم تكن تستطيع أن ترى ماذا كانت تطهو له.
    Aynı odada, kapalı bir muz ile kalabilecek kadar yenebilmişti korkusunu. Open Subtitles كانت قد تمكنت من التغلب على مخاوفها لدرجة أنه أصبح بإمكانها الجلوس مع الموز في نفس الغرفة
    Çaresiz bir şekilde kurtarılmayı bekliyor ve sorunu onların en büyük korkularının gerçek olmasını sağlıyor. Open Subtitles هي تريد أن تنقذ بشده لذا قدرتها تظهر الأن أسواء مخاوفها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more