Bugün, Mali'nin başkenti Bamako'da, varlığı yalanlanan, bu saklı koleksiyon, yüksek rutubetten çürümekte. | TED | واليوم تقبع المجموعة مخبأة في باماكو العاصمة المالية، لتتعفن بفعل الرطوبة العالية. |
Evet, en iyi şeylerin insanların mahzeninde saklı olduğunu belirten bu monoloğu o yazdı. | Open Subtitles | و لقد صنع هذا المونولوج عن كيف أفضل الأشياء فى الحياة مخبأة فى سراديب البشر |
O... o... orası dağlarda gizlenmiş, ve bir savaşçı ordusu tarafından korunuyor. | Open Subtitles | إن القلعة مخبأة في الجبال ويحرسها جيش من المحاربين |
Saçının içinde gizlenmiş olmalı. Kes saçını, numarayı göreceksin. | Open Subtitles | إذا لم تكن الإشارة مرئية فلا بد أنها مخبأة تحت الشعر |
Temizlik işçileri kurbanı çöp yığınının altında saklanmış halde bulmuş. | Open Subtitles | عامل صرف صحي وجد الضحية مخبأة أسفل أكياس قمامة هنا |
"Ateşi olduğu için içi karla doldurulmuş bir yorgan... "kılıfının altında at arabasının içine saklandı. | Open Subtitles | مخبأة في عربة مزرعة تحت القش ، ملفوفة في أغطية مليئة بالثلج لعلاج الحمى التى أصابتها |
Dünyanın derinliklerinde saklanan kızkardeşim, Kraliçe Rita, böcek koleksiyonumun bekçisi olmuştu. | Open Subtitles | مخبأة في أحشاء من الأرض، أختي، ريتا الملكة، وقد أصبح ا? |
Kulüp evinizde bir süpriz saklı. | Open Subtitles | هناك مفاجأة مخبأة في النادي الخاص بك قليلا. |
Bilgin olsun, çalınan para büyükbabanın saatinin arkasında saklı. Şimdi kim ezik? | Open Subtitles | لمعلومـاتك النقود المسروقـة كانت مخبأة في سـاعة الجـد ، مـن الفـاشل الآن ؟ |
Asıl mesaj içinde saklı olmalı. | Open Subtitles | تبدو غير مشفرة الرسالة الحقيقية ستكون مخبأة بشكل واضح |
Evine gittim dolapların ve çekmecelerinde birçok füzenin saklı olduğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى منزلك ورأيت في الأدراج لديك العديد من هذه الصواريخ مخبأة |
Mücevherlerin tenis raketinin sapına gizlenmiş olduğu sadece bir şekilde bilinebilirdi. | Open Subtitles | مع العلم بأن هذه المجوهرات كانت مخبأة داخل مقبض مضرب تم الحصول عليه فقط في اتجاه واحد |
Paravan şirket arkasına gizlenmiş İsviçre merkezli bir firma. | Open Subtitles | إنها شركة سطحية مخبأة بحساب إئتمان سويسري محجوبة بإسم شركة وهمية |
Otobüste ölen kimse yok ve buraya gizlenmiş bir bedende yok. | Open Subtitles | لميمتأحدفيهذهالحافلة, ليس و كأن هناك جثة مخبأة هنا |
Bu kalede saklanmış vaziyette 200 külçe altın var. | Open Subtitles | توجد 200 قطعة من الذهب مخبأة فى هذة القلعة |
Yazılım, prezervatiflerin içine saklanmış mikro sürücülerdeydi. | Open Subtitles | البرنامج كان مخزّنا في رقاقات صغيرة مخبأة داخل الواقيات الجنسية |
Artillery'nin üstünde demir yolu kemerlerinin altında saklandı. | Open Subtitles | مخبأة تحت أقواس السكة الحديدية، بالقرب من المدفعية |
saklanan bir adamı ortaya çıkarmak için iyi bir yol. | Open Subtitles | إنها طريقة جيدة لحث رجل علي الخروج من مخبأة |
Ama benim göğüslerim bluzumun içinde saklıydı ama kadın öyle güzel sergiliyordu ki-- | Open Subtitles | أردت أن يكون الجنس ولكن كانت مخبأة في بلدي المزاح بارع وبلدي تبدو ضئيلة. - تعبيرها من هناك وحصلت على الرجل. |
Sizin nadiren eve erken geldiğinizde eşiniz onu dolaba saklanmıştı. | Open Subtitles | الرجل كانت مخبأة في خزانة الخاص بك على مناسبة نادرة حصلت المنزل في وقت مبكر. |
Yedi dehşet kapısı, yedi lanetli yerde gizleniyor. | Open Subtitles | الأبواب السبعة الرهيبة مخبأة في سبعة أماكن ملعونة |
Büyük felsefik fikirler kelimelerin kullanılışında gizlidir. | Open Subtitles | الدورة. مفردات داخل مخبأة الفلسفية والأفكار كبيرة، |
Fakat bu, hapishanenin derinlerinde gizlendi. | Open Subtitles | لكن .. كانت هذه مخبأة في عمق السجن |
Dairesine sakladığı 100 kutudan fazla reçeteli ilaç bulunmuş. | Open Subtitles | هنا أكثر مـن 100 علب للوصفات الطبية مخبأة في شقتها |
Bir yerlere sakladığın ateşliler var mı, gizemli dostum? | Open Subtitles | لديك رفيقة مخبأة في مكان ما ايها الرجل الغامض؟ |
-Ben mutfaktaydım. Uyuşturucu yatak odasındaki yatağın içine gizlenmişti. | Open Subtitles | المخدرات كانت مخبأة في فراش في غرفة النوم |
gizli odayı buldum. Diğerleri hakkında bir bilgin var mı? | Open Subtitles | لقد وجدت مخبأة في الفضاء ، ونحن نعرف من الآخرين. |
Fakat bunlar bu gibi resimlerin arkasına saklanıyor. | TED | ولكن هذه الأمور مخبأة وراء صورٍ من هذا القبيل. |