"مخبأة" - Translation from Arabic to Turkish

    • saklı
        
    • gizlenmiş
        
    • saklanmış
        
    • saklandı
        
    • saklanan
        
    • saklıydı
        
    • saklanmıştı
        
    • yerde
        
    • gizlidir
        
    • gizlendi
        
    • sakladığı
        
    • sakladığın
        
    • gizlenmişti
        
    • gizli
        
    • saklanıyor
        
    Bugün, Mali'nin başkenti Bamako'da, varlığı yalanlanan, bu saklı koleksiyon, yüksek rutubetten çürümekte. TED واليوم تقبع المجموعة مخبأة في باماكو العاصمة المالية، لتتعفن بفعل الرطوبة العالية.
    Evet, en iyi şeylerin insanların mahzeninde saklı olduğunu belirten bu monoloğu o yazdı. Open Subtitles و لقد صنع هذا المونولوج عن كيف أفضل الأشياء فى الحياة مخبأة فى سراديب البشر
    O... o... orası dağlarda gizlenmiş, ve bir savaşçı ordusu tarafından korunuyor. Open Subtitles إن القلعة مخبأة في الجبال ويحرسها جيش من المحاربين
    Saçının içinde gizlenmiş olmalı. Kes saçını, numarayı göreceksin. Open Subtitles إذا لم تكن الإشارة مرئية فلا بد أنها مخبأة تحت الشعر
    Temizlik işçileri kurbanı çöp yığınının altında saklanmış halde bulmuş. Open Subtitles عامل صرف صحي وجد الضحية مخبأة أسفل أكياس قمامة هنا
    "Ateşi olduğu için içi karla doldurulmuş bir yorgan... "kılıfının altında at arabasının içine saklandı. Open Subtitles مخبأة في عربة مزرعة تحت القش ، ملفوفة في أغطية مليئة بالثلج لعلاج الحمى التى أصابتها
    Dünyanın derinliklerinde saklanan kızkardeşim, Kraliçe Rita, böcek koleksiyonumun bekçisi olmuştu. Open Subtitles مخبأة في أحشاء من الأرض، أختي، ريتا الملكة، وقد أصبح ا?
    Kulüp evinizde bir süpriz saklı. Open Subtitles هناك مفاجأة مخبأة في النادي الخاص بك قليلا.
    Bilgin olsun, çalınan para büyükbabanın saatinin arkasında saklı. Şimdi kim ezik? Open Subtitles لمعلومـاتك النقود المسروقـة كانت مخبأة في سـاعة الجـد ، مـن الفـاشل الآن ؟
    Asıl mesaj içinde saklı olmalı. Open Subtitles تبدو غير مشفرة الرسالة الحقيقية ستكون مخبأة بشكل واضح
    Evine gittim dolapların ve çekmecelerinde birçok füzenin saklı olduğunu gördüm. Open Subtitles لقد ذهبت إلى منزلك ورأيت في الأدراج لديك العديد من هذه الصواريخ مخبأة
    Mücevherlerin tenis raketinin sapına gizlenmiş olduğu sadece bir şekilde bilinebilirdi. Open Subtitles مع العلم بأن هذه المجوهرات كانت مخبأة داخل مقبض مضرب تم الحصول عليه فقط في اتجاه واحد
    Paravan şirket arkasına gizlenmiş İsviçre merkezli bir firma. Open Subtitles إنها شركة سطحية مخبأة بحساب إئتمان سويسري محجوبة بإسم شركة وهمية
    Otobüste ölen kimse yok ve buraya gizlenmiş bir bedende yok. Open Subtitles لميمتأحدفيهذهالحافلة, ليس و كأن هناك جثة مخبأة هنا
    Bu kalede saklanmış vaziyette 200 külçe altın var. Open Subtitles توجد 200 قطعة من الذهب مخبأة فى هذة القلعة
    Yazılım, prezervatiflerin içine saklanmış mikro sürücülerdeydi. Open Subtitles البرنامج كان مخزّنا في رقاقات صغيرة مخبأة داخل الواقيات الجنسية
    Artillery'nin üstünde demir yolu kemerlerinin altında saklandı. Open Subtitles مخبأة تحت أقواس السكة الحديدية، بالقرب من المدفعية
    saklanan bir adamı ortaya çıkarmak için iyi bir yol. Open Subtitles إنها طريقة جيدة لحث رجل علي الخروج من مخبأة
    Ama benim göğüslerim bluzumun içinde saklıydı ama kadın öyle güzel sergiliyordu ki-- Open Subtitles أردت أن يكون الجنس ولكن كانت مخبأة في بلدي المزاح بارع وبلدي تبدو ضئيلة. - تعبيرها من هناك وحصلت على الرجل.
    Sizin nadiren eve erken geldiğinizde eşiniz onu dolaba saklanmıştı. Open Subtitles الرجل كانت مخبأة في خزانة الخاص بك على مناسبة نادرة حصلت المنزل في وقت مبكر.
    Yedi dehşet kapısı, yedi lanetli yerde gizleniyor. Open Subtitles الأبواب السبعة الرهيبة مخبأة في سبعة أماكن ملعونة
    Büyük felsefik fikirler kelimelerin kullanılışında gizlidir. Open Subtitles الدورة. مفردات داخل مخبأة الفلسفية والأفكار كبيرة،
    Fakat bu, hapishanenin derinlerinde gizlendi. Open Subtitles لكن .. كانت هذه مخبأة في عمق السجن
    Dairesine sakladığı 100 kutudan fazla reçeteli ilaç bulunmuş. Open Subtitles هنا أكثر مـن 100 علب للوصفات الطبية مخبأة في شقتها
    Bir yerlere sakladığın ateşliler var mı, gizemli dostum? Open Subtitles لديك رفيقة مخبأة في مكان ما ايها الرجل الغامض؟
    -Ben mutfaktaydım. Uyuşturucu yatak odasındaki yatağın içine gizlenmişti. Open Subtitles المخدرات كانت مخبأة في فراش في غرفة النوم
    gizli odayı buldum. Diğerleri hakkında bir bilgin var mı? Open Subtitles لقد وجدت مخبأة في الفضاء ، ونحن نعرف من الآخرين.
    Fakat bunlar bu gibi resimlerin arkasına saklanıyor. TED ولكن هذه الأمور مخبأة وراء صورٍ من هذا القبيل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more