"مختلفة تمامًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • tamamen farklı
        
    • çok farklı
        
    • bambaşka
        
    • farklı bir
        
    Bu eski bir bar gibi dar merdivenli bir yerden inmekten tamamen farklı bir deneyim, odaya damlıyor gibi oluyorsunuz. TED هذه تجربة مختلفة تمامًا عن الذهاب إلى أسفل الدرج الضيق إلى -على سبيل المثال- حانة قديمة، حيث تسقط إلى الغرفة.
    Neden tamamen farklı yasalar yok? TED لماذا لا يوجد مجموعة مختلفة تمامًا من القوانين؟
    Hikâyeler Orta Çağ İngilizcesiyle yazılmış ve bugün konuşulan dilden tamamen farklı gözüküyor. TED كُتبت هذه القصص بإنجليزية العصور الوسطى، والتي غالبًا ما تبدو مختلفة تمامًا عن اللغة السائدة اليوم.
    Ve burada ızgara desenini çok farklı bir durumda görüyoruz. TED ونرى هنا النمط الشبكي لكن في ظل ظروف مختلفة تمامًا.
    Evet, benim zamanımla şimdiki çok farklı. Open Subtitles مختلفة تمامًا عمّا كنت فيه في المدرسة الثانوية.
    bambaşka geçmişlerden gelen ve hiçbir ortak noktası bulunmayan insanların bu hâle gelmiş olması beni hayrete düşürüyor. Open Subtitles يذهلني جدًّا كم أن قومًا ذوو خلفيات مختلفة تمامًا ولا قواسم مشتركة تجمعهم، فيصيرون أسرة.
    Tıpta en çok çözülmeye çalışılan alandır, neden erkekler ve kadınların tamamen farklı kalp krizi geçirdiği görülüyor. TED عمل هذا المجال من الطب إلى أقصى حد في محاولة لمعرفة لماذا يبدو أن لدى الرجال والنساء نوبات قلبية مختلفة تمامًا.
    Evet, iki dilde de alt ve üst çizgiler var, ama bunlar tamamen farklı temellerde. TED بالفعل، كلاهما يستخدم خطوطًا تصاعدية وأخرى تنازلية، لكن لكل منهما خطوطًا قاعدية مختلفة تمامًا.
    Ancak yine de, boyut ve yaşama ortamı gibi benzer belirleyici özelliklere sahip hayvanların, tamamen farklı sürelerde yaşlandığı durumlar söz konusudur. TED ولكن ما تزال هناك حالات تشيخ فيها الحيوانات المتشابهة في السمات المميزة، مثل الحجم والموئل، بمعدلات مختلفة تمامًا.
    Başka bir bilgisayar oyununda yaşamaktadır ve tamamen farklı gerçekleri görmektedirler. TED إنهم يعيشون في لعبة فيديو مختلفة، ويرون مجموعة من الحقائق مختلفة تمامًا.
    Yaşlandıklarında tamamen farklı hayvanlar oluyorlar. TED وعندما كبرت أصبحت حيوانات مختلفة تمامًا.
    Düğmeye basmamla bu konuşmayı tamamen farklı bir karaktere iletebilirim. TED إذًا، بكبسة زر أستطيع أن أنقل ذلك الحوار كشخصية مختلفة تمامًا.
    tamamen farklı giysilerle ama kız beni tanıdı. Open Subtitles ،وبملابس مختلفة تمامًا ولكنها عرفتني مباشرة
    Ancak 1960'larda araştırmacılar tamamen farklı kökten bir fikir ortaya attılar. Open Subtitles لكن أتى باحثون في ستينات القرن العشرين بنظرية مختلفة تمامًا
    Binlerce merceğiyle ve karmaşık renkli görüş yetileriyle dünyayı tamamen farklı bir bakış açısıyla görürler. Open Subtitles مع الآلاف من العدسات و رؤيتهم للالواّن المعقّدة، لديهم طريقة مختلفة تمامًا لمشاهدة العالم
    Bu mümkün, tabii tamamen farklı bir türe ait de olabilir. Open Subtitles هذا جائز، ولعلّها أيضًا تؤول .لفصيلة مختلفة تمامًا
    Söylemesi zor. Hayatım çok farklı olurdu. Open Subtitles من الصعب قول ذلك، كانت حياتي لتكون مختلفة تمامًا.
    Biliyorum, iyi bir nişancısın ama namlu ucunda gerçek biri varken çekmek çok farklı bir durum. Open Subtitles انصتِ، أعلم أنك مصوبة جيدة، لكنها قصة مختلفة تمامًا حينما تضغطين الزناد على شخص حقيقي
    Genetiği değiştirilmiş ürünlere, tıbbi ilaçlara aşılara sahibiz, hepsi kabaca aynı teknolojiyi kullanıyor, fakat çok farklı sonuçlarla. TED لدينا محاصيل معدلة الخصائص الوراثية ولدينا أدوية ولدينا لقاحات جديدة، كل ذلك يتم باستخدام نفس التكنولوجيا تقريبًا، لكن ينتج عنه نتائج مختلفة تمامًا.
    Güney Sudan bambaşka bir hikâye. TED كان لجنوب السودان قصة مختلفة تمامًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more