Bunun önemli bir söylenti olduğunu anlıyoruz; çünkü yörüngesinde birçok şey var. Eğer bunu açacak olursak, söylentiyle ilgili farklı perspektifler elde edebiliriz. | TED | يمكنكم رؤية أن هذه قصة مهمة. هناك الكثير من الأشياء في مداره. اذا فتحنا هذه، نتلقى نظرات مختلفة حول هذه القصة. |
Şimdi, kimyasal kancalar hikayesine inanıyorsanız, bu kesinlikle mantıklı değil ama Prof. Alexander, bağımlılıkla ilgili farklı bir hikaye olabileceğini düşünmeye başladı. | TED | الآن إن كنتم تؤمنون بقصة العناصرالكيميائية، هذا لا معنى له مطلقًا، لكن الأستاذ ألكسندر بدأ يعتقد أن هناك قصة مختلفة حول الإدمان. |
Tabi ki, herkesin, konuyla ve konuya nasıl yaklaştığımızla ilgili farklı bir görüşü vardı. | TED | بطبيعة الحال، كان للناس آراء مختلفة حول هذا الأمر وكيفية بدء المناقشة. |