"مختلفة عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • farklı
        
    • farklısın
        
    • farklıydı
        
    • farklıdır
        
    • farkı
        
    Peki ya gerçekten beynin içine girip, bu film klibini düzenleyebilmemiz gerçekten mümkün mü, aslından farklı bir şeye dönüştürebilir miyiz? TED لكن هل هنالك إمكانية أن نستطيع الدخول إلى داخل الدماغ و تحرير لقطة الفيلم هذه؟ بحيث نستطيع جعلها مختلفة عن الأصل؟
    Aynı bilgi, dalganın frekansını hesaplayarak farklı bir şekilde de ifade edilebilir. TED ويمكن التعبير عن نفس المعلومات بطريقة مختلفة عن طريق حساب تردد الموجة.
    ...20. yüzyılın meselesininse farklı zaman algılarının bir aradalığı olduğunu. Open Subtitles وأن اللغز الأعظم بالقرن العشرين سيكون مفاهيم مختلفة عن الزمن.
    ve daha önce tanışdığım herkesten farklısın, ve seninle daha çok görüşmek istiyorum. Open Subtitles و مختلفة عن كل من قابلتهم من قبل و أريد أن أتعرف إليك أكثر
    Bunun benim hizmetime girmesi de böyle olmuştu. ve bu erkeklerinkinden farklıydı. TED لذلك كان هذا كيف جاء في خدمتي ، وكنت مختلفة عن الرجال.
    Aslında bu meydana gelen hücre dışı yapılar vücudun her parçasından daha farklıdır. TED وتبيّن بالفعل بأنّ مصفوفة خارح الخلية مختلفة عن كل جزء مستقلّ من الجسم
    Emma'nın buraya gelen diğer sorunlu çocuklardan ne farkı var? Open Subtitles هل هي مختلفة عن الصغار القلقون الذين جلبناهم إلى هنا؟
    Fakat, bunu bilmesi ve kabul etmesi bunu eskisinden daha farklı kılıyordu. Open Subtitles ولكن واقعا هي عرفت وتقبلت هذه الجزئية مني جعلتها مختلفة عن قبل
    Belki bu son soygunun farklı olmasının bir sebebi vardır. Open Subtitles ربما هناك سبب لكون تلك السرقة الاخيرة مختلفة عن الاخرين
    Buradaki çocukların genelde sergilediğinden farklı bir yaklaşım. - Domal. Open Subtitles هذه طريقة مختلفة عن الطريقة اللتي يسألني بها بقية الشباب
    Bir prensle çıkmak normal birisiyle çıkmaktan çok da farklı değil. Open Subtitles حسنا , مواعدة أمير ليست مختلفة عن مواعدة أي شخص أخر
    "Bu adam olaylara tanıdığım insanların çoğundan farklı bir bakış açısıyla bakıyor." Open Subtitles فكرتُ بأن هذا فعلياً شخص يرى الأمور بطريقة مختلفة عن معظم الناس..
    Ama aynı değişimler, önceden gelen değişimlerden çok da farklı olmuyor. Open Subtitles و لكن التغييرات لا تكون مختلفة عن التغييرات التي حصلت سابقاً
    Yalnız şöyle bir sorun var; bu geçen sefer anlattığın hikâyeden farklı. Open Subtitles مشكلتي الوحيدة هي أن هذه قصة مختلفة عن ما قلته أخر مرة
    Mesele doğruluk, adalet ve Amerikan stiline gelince kuzeninden farklı olursun sanmıştım. Open Subtitles على الاعتراف أنكِ مختلفة عن قريبكِ عندما يتعلق الامر بالحقيقة,العدالة والاسلوب الامريكي
    Bu bağlamda, gemideki diğer kimseden pek de farklı değilsin. Open Subtitles وبهذا الصدد أنتِ لستِ مختلفة عن أي شخص على متنها
    Biri diğerinden çok az farklı 2 resim göreceksiniz. TED واحدة مختلفة عن الأخرى ترى هنا السقف الأحمر و السقف الرمادي
    Bense bunu duymazdan geliyorum çünkü tanıdığım kadınlardan çok farklısın. Open Subtitles وأنا كنت أتجاهلك لأنك ... مختلفة عن أي إمرأة عرفتها.
    Bu senin hatan değil. Sen diğer kızlardan farklısın. Open Subtitles ليس ذنبكِ أنكِ مختلفة عن باقي الفتيـات.
    Genel olarak tanıştığım kadınlardan çok... çok farklısın sen. Open Subtitles أنتِ مختلفة عن النساء اللائي إلتقيتهن
    Erkeklerinkinden farklı olması için bir isteğim yoktu ama farklıydı. çünkü bu benim farkımdı. TED لم أكن أريد لجعلها مختلفة عن الرجال ، ولكنها كانت مختلفة ، لأن هذه هي الطريقة التي كنت مختلفة فيها.
    Bu hayvanlar diğerlerinden farklıdır, çünkü farklı genlere sahiplerdir. TED الاَن تلك الحيوانات مختلفة عن الاَخرين لأن لديها جينات مُختلفة
    Herhangi bir pazardan hiçbir farkı yok, tek fark, bunun bir pazar bile olmayışı. TED إنها ليست مختلفة عن مثيلتها في السوق، لكن هذا ليس سوقًا البتة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more