"مخدرات في" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir uyuşturucu
        
    • 'daki büyük uyuşturucu
        
    "Hey teğmen bu odada bir uyuşturucu satıcısı var, 20 dolara sana kim olduğunu söylerim mi? Open Subtitles يا ملازم هناك تاجر مخدرات في هذه الغرفة ـ سأخبرك عنه اذا اعطيتني 20 دولارا؟
    Onu bir uyuşturucu satıcısından kurtardın, sonra biri onu havaya uçurmaya kalktı. Open Subtitles أنت بالكاد أنقذتها من مروج مخدرات في حين أنّ هناك من حاول تفجيرها.
    Acil serviste bir uyuşturucu bağımlısını tutmaya çalışırken ona bir iğne saplandı. Open Subtitles لقد حُقنت في محاولتها لاحتواء مدمن مخدرات في غرفة الطوارئ.
    Meksika'daki büyük uyuşturucu kartellerinden birinin başı. Open Subtitles وهو رئيس عصابة مخدرات في المكسيك
    Meksika'daki büyük uyuşturucu kartellerinden birinin başı. Open Subtitles وهو رئيس عصابة مخدرات في المكسيك
    Geçen yıl Nepal'de bir uyuşturucu patronunun yakalanması için polislere yardım ettim. Open Subtitles العام الماضي ساعدت الشرطه لتقبض على تاجر مخدرات في النيبال
    Tahliller kurbanın herhangi bir şey içmediğini ya da sisteminde herhangi bir uyuşturucu olmadığını göstermektedir, fakat son toksilokolojiyi bekliyoruz. Open Subtitles الفحوصات اشارت الى انه لم يكن كحول أو مخدرات في جسمها ولكننا ننتظر فحص السموم النهائي
    Sürgündeki bir uyuşturucu kraliçesinin skandalı ağzından kaçırmasıyla Open Subtitles كل ما احتاجه الأمر كان مجرد تلميح من فم ملكة تجار مخدرات في المنفى
    Bu bebekler kanun uygulayıcılar arasında çok popüler, ve bu silah da... emniyet güçlerine zimmetlenmiş... ve 6 ay önce, Vegas Vadisi... ile Sandhill arasındaki bir uyuşturucu... baskınında çalındığı rapor edilmiş. Open Subtitles هذه الصغار شهيرة لدى قوات القانون وهذا صدر لفريق التدخل وبلغت سرقته خلال غارة مخدرات " في " فيغاس فالي " و " ساندهيل
    Bir keresinde, Hartford'da bir uyuşturucu satıcısını avlamıştım. Open Subtitles أطلقت النار على تاجر مخدرات في "هارتفورد" ذات مرة.
    Mesela, Veracruz'daki bir uyuşturucu karteli. Open Subtitles عصابة مخدرات في فيراكروز, مثلاً.
    Mesela, Veracruz'daki bir uyuşturucu karteli. Open Subtitles عصابة مخدرات في فيراكروز, مثلاً.
    Joe, Sarah'yı eski karısı için terk etti ve banyoda bir uyuşturucu bağımlısı var. Open Subtitles , جو) ترك (سارة) من أجل طليقته) و هناك مدمن مخدرات في الحمام
    Marla ve Dave'in dairelerinde bir uyuşturucu laboratuarı mı varmış? Open Subtitles مارلا) و (دايف) كان) لديهما معمل مخدرات في شقتهما؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more